AKŞENER MAKAS DEĞİŞTİRİR Mİ?
Yerel seçimlere doğru artık geri sayım başladı.
2019 yılında seçilen belediye başkanları için siyaseten yolun sonu göründü.
2024 Mart ayındaki yerel seçimler özellikle AKP ve CHP için hayati sınav olacak.
Birde İyi Parti için!
AKP, İstanbul ve Ankara gibi Büyükşehirleri geri almak için her yolu deneyecek, iktidar olanaklarını sonuna kadar kullanacak.
2019’da muktedir ve yenilmez parti olarak siyaseten karizmayı çizdiren AKP façayı düzeltmek mecburiyetinde.
Öyle ya, ikinci bir yerel seçim mağlubiyeti AKP iktidarının raydan çıkması anlamına gelecek.
CHP için ise durum çok karışık.
Seçim yenilgisi ve üzerine genel başkanlık tartışması gibi birçok sorun hala çözülmüş değil.
Kendi içinde allak bullak olmuş, birlik ve bütünlüğünü yitirmiş CHP’nin yerel seçimde Büyükşehirleri kaybetme riski yüksek.
İktidar partisi, CHP’nin içinde bulunduğu kaos ortamını kendi lehine değerlendirmekten imtina etmiyor.
Nitekim CHP’nin zorunlu siyasi partneri İyi Parti üzerinde plan ve projeler devreye girmiş durumda.
MHP’nin İyi Parti’ye yaptığı daveti bu anlamda yorumlamak lazım.
İYİ Parti Cumhur İttifakı ile yol yürür mü?
Neden olmasın, sağ kulvarda yer alan partiler için işbirliği ve anlaşma tavan ve taban olarak daha inandırıcı ve makbuldür.
Her ne kadar İyi Parti’nin kimi üst düzey yöneticileri, ‘’AK Parti ile asla olmaz..’’ dese bile bu siyaseten uzun vadede kabul görecek bir şey değildir.
İyi Partili bu isimler bence parti tabanına yoklama çekiyor ve tepki ölçmeye çalışıyor.
Merkez solda yer alan CHP ile işbirliği oluyorsa iktidar ve ortaklarıyla niye olmasın.
Aynı siyasal membadan beslendikleri için kaynaşma ve anlaşma çok daha çabuk ve sağlıklı olur.
İyi Parti lideri Meral Akşener’in 26 Ağustos’ta çok önemli açıklama yapacağını duyurularını da bu minvalde değerlendirmek gerekiyor.
Birinci olasılık, seçimi kaybetme gerekçesi olarak her zaman ki gibi CHP’ye yüklenecek ortaklığın bittiğini açıklayacak.
İkincisi, İyi Partinin tek başına seçimlere katılacağını söyleyecek.
Üçüncüsü ise, ‘’Türkiye ve geleceği her şeyden önemli’’ diyerek Cumhur İttifakı içinde yer alınabileceğini, ifade edecek.
Şimdi kimileri bu yazdıklarıma yok daha neler diyebilir.
Ne var ki siyasette makas değişikliği partilerin tabanlarının değil lider ve yakın ekibinin isteğine göre şekillenir.
Yarın Akşener öyle şeyler söyler ki parti tabanında kayda değer çoğunluk, ‘’liderimiz AK Parti ile işbirliği diyorsa vardır bir bildiği, her zaman yanındayız’’diyecektir.
Siyasette ‘’Biat’’ kültürü olduğu sürece parti üyeleri oy verme aparatı dışına çıkamaz.
CHP’de benzer şeyler olmadı mı?
Kılıçdaroğlu ve ekibi kendi düşüncelerini parti tabanının isteği diyerek Millet İttifakı adı altında sağ cenahla olmadık işler yaptılar.
40 milletvekilinin beleşe verilmesi gibi!