“Büyük başkan” tanımlamasını özellikle tırnak içine aldım ama şaka değil gerçek, çok net hatırlıyorum. İbrahim Karaosmanoğlu’nun KBB Başkanlığı döneminde kısa bir süreliğine de olsa ya KBB Basın ya da AKP İl Basın tarafından basına servis edilen haberlerde tırnak dışı olmak kaydıyla Büyük Başkan tanımlamasına denk geldim. Yanılmıyorsam o komedi, düzeltme yanlıştan erken döndüler.

Okullarda öğrencilere ücretsiz yemek uygulaması ülkemiz için de, ilimiz için de bir ilk değil. İlimizde yerinde bir icraata imza atan ilk belediye kısmen dahi olsa İzmit’te uygulanmış; İzmit Belediyesi eski Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet geçen eğitim öğretim döneminde yaptığı bir açıklamasında başvuruda bulunan okullarda uygulamayı hayata geçirdiklerini belirtmiş, belediyenin şahsında CHP’de olmasından sebep okul müdürlerinin türlü kaygılarla başvuruda bulunmadığını ima etmişti.

Söz konusu destek geçtiğimiz yıl içinde Gebze Belediye Meclisi’nde CHP Grubu’nun önerisiyle de gündeme gelmiş ancak AKP’li Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz özetle söz konusu talebin yani aslında halkın ihtiyacı olduğuna dair gerekçenin “Sosyalist yalan”dan ibaret olduğunu ifade etmişti.

Vakanın “kapitalist bir gerçek” olduğu bir süre sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda kısmen de olsa yemek dağıtımını uygulayacağı “sözüyle” açığa çıktı ancak ülkemizde kapitalizm vahşice uygulandığında, Bakanlık’ın bütçesi yeterli olmayınca söz, “söz”de kaldı.

Konunun özüne yerelimizden dönecek olursak Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP Grubu’nun benzer konudaki önerisi içerik değişikliğiyle, oy birliğiyle onaylandı: İlk ve ortaokul öğrencisi çocuğu olan dar gelirli ailelere başvurmaları halinde, aylık bin TL tutarında kart verilecek.

Öncelikle bu yıl da Dilovası’nda tüm öğrencilere kırtasiye desteğinde bulunan AKP’li Dilovası Belediyesi’ne örnek olmalı. Herkese destek, kamu kaynağının aleni israfıdır.

Konunun içeriğinin ötesinde KBB Başkanı Tahir Büyükakın artık alıştığımız demeyeyim ama eleştirmeye bile gerek görmediğimiz derecede önemsemeyerek yadırgadığımız çok sayıda partilisi belediye başkanı kalıbının çok dışına çıkmış, aslında olması gerekeni yapmıştır. Ancak ülkemiz genelinde yozlaşma, çürüme o kadar yaygınlaşmıştır ki işini yapması gerektiği şekilde doğru dürüst yapanlar, şahsım nezdinde bu yorumda da olduğu gibi takdir edilir hale gelmiştir.

Gebze Bölgesi’nde de tanık olmaktayız: Dört AKP’li ilçe belediye başkanı Büyükşehir’in ilçelerindeki her yatırımı ve desteği için teşekkürlerini, methiyelerini iletmekte ama -gözümden kaçan örnekler bir ihtimal vardır- ne tip bir belediyecilik yaptığını tahlil edip, örnek alıp hayata geçirmemektedir.

Sonuç itibariyle Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi neredeyse tam zamanında, “İhtiyaç sahipleri” ile sınırlı tutarak yerinde, gerek miktar gerek biçim olarak yeterli yetersiz ayrı mesele bir şekilde halkın yararında bir karara ana muhalefetin önerisinin ardından iktidar, ana muhalefet ve muhalefet bütünlüğünde imza atmıştır.

Bizim mesleğe dair yanlış tabir, “Gazetecilik muhalefettir…”

Hayır. Dönem ve genel yerel iktidarda kimin olduğu fark etmeksizin gazetecilik, tabiatında muhalifliğin de olduğu bir icraat biçimidir. Yani muhaliflik süresiz/sürekli değil konusu, yeri, zamanı geldiğinde kendiliğinden oluşan bir pratik biçimidir.

Yeri zamanı geldiği zaman takdir de, gazeteciliğin bir icraat biçimidir…