“Gerçek bir demokratik Cumhuriyet’te resmi din olmaz. Devletin resmi dini illa olacaksa adalet olur. Devletin mezhebi olacaksa eşitliktir. Devletin meşrebi olacaksa özgürlüktür. Devletin tarikatı olacaksa medeniyettir. Devletin ırkı olacaksa insanlıktır. Ben böyle düşünüyorum.” (İhsan Eliaçık – İlahiyatçı Yazar)

 “Her gün Twitter’da bir suçlunun yakalanıp ceza alabilmesi için kampanyalar düzenlenir hale geldi. Adeta Twitter adliye koridorlarına döndü. Bir ülkede adalet, sosyal medya üzerinden sağlanmaya çalışılıyorsa o ülkede adalet yok demektir. İktidar, adaleti tesis etmekle sorumludur.” (Temel Karamollaoğlu – Saadet Partisi Genel Başkanı)

“Bu konuda yargının önüne ne konmuştur, yargının önünde ne vardır, bunu yargı inceliyor. Yargının da üzerine düşen görevi yapacağına inancım ve güvenim tamdır. Elbette bu olayın bazı çevreler tarafından sürekli gündeme getirilmesinin temel nedeni HDP milletvekilinin ve diğer PKK’lıların yaptıklarının üstünü örtmektir. Tecavüze de şiddete de zerre kadar prim vermeyiz. Her ikisine de tabii ki hayır!” (Süleyman Soylu – İçişleri Bakanı)

“Yarın yayımlanacak bir köşe yazısı yazmıştım ama meslektaşım Av Ebru Timtik hakka yürüdü çok üzgünüm yazımın başlığı “yaşamak”tı olmadı…

İnsanı yaşatmak Devletin ödevi….Siyasi görüşü ne olursa olsun Türkiye’de adaletin herkese işlemesi ve insan onurunun üstün tutulması özlemiyle…. (Avukat İbrahim Karslı – Hukukçu Yazar)

 “Adalet Bakanlığı'ndaki bürokratlar..Yargıtay'daki hakimler..

Hapishanedeki yetkililer.. -Hiç alakası olmayan- İçişleri Bakanlığı

Artık yataklarınızda rahat uyuyabilirsiniz.. -Hoş bundan evvel de pek rahattınız ya- Ebru öldü, tahliye talebi yok, verilecek bir karar da yok.

Sana da iyi uykular, Yalnız ve tutsak ülkem..” (Deniz Kartal – CHP Gebze İlçe Başkan Yardımcısı)

“Helin Bölek, İbrahim Gökçek ve Mustafa Koçak’tan sonra Ebru Timtik de AKP iktidarının ölüm politikası sonucu yaşamını yitirdi. Ebru Timtik’in hayatını kaybetmesinin müsebbibi olan AKP iktidarı, adalet için haykıran genç bir kadın avukatın yaşam ve adalet hakkını insafsızca elinden aldı. Adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna giren Ebru’nun sesi milyonların adalet sesiydi.” Kadir Demir (HDP Dilovası İlçe Eşbaşkanı)

“Süleyman (Soylu) oğlum sana sesleniyorum, Senin de annen eşin kızın var. Vicdanına sığıyor mu bu yapılanlar. Sizden diye zalimi korumayın adil olun. 15 Temmuz’u milletin malına, ırzına göz dikmek için mi yapıyorsunuz? Ne kanun tanıyorlar ne adalet tanıyorlar.” (Pakize Akbaba – Şehit Anaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı)

Devletleri ayakta tutan temel değerlerden biri adalet, belki de en önemlisi.

Bir memlekette adalet bu kadar çok tartışılıyor ve mumla aranıyorsa, Temel Karamollaoğlu’nun deyimiyle sosyal medya Adliye’ye dönüşmüş ise ülkemizde iktidar erkinin de artık şapkayı önüne koyup düşünme zamanı gelmiştir.

Ama iktidar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun söylemlerinde yer aldığı şekilde yangına körükle gitmektedir.

Memlekette adalet, halkın ve toplumun güvenini kaybederek çökük bir hale gelmiştir.

Adil bir şekilde yargılanmak isteyen Avukat Ebru Timtik, adalet ararken bedenini uzun ve ıstıraplı bir ölümcül eyleme yatırmış, ülkesinde adaleti ararken can vermiştir.

18 yaşındaki intihar eden İpek Er’in kendisine tecavüzle suçladığı Musa Orhan’ın serbest bırakılma gerekçesi, “Kaçma şüphesi yok” idi. Ama adalet denilen kavramda aynı hak Ebru Timtik’e tanınmadı. Ölüm orucu süren Avukat Aytaç Ünsal’a da tanınmıyor.

Yine İpek Er / Musa Orhan meselesinde gelinen boyut da ortada. Mesele alt kimlikler üzerinden de kaşınıyor. Ama bu tespitte bulunup bir kenara çekilmek ne derece doğru? İşte bir memlekette adalet denilen kavram bu hale geliyorsa, gidişat budur. Çatırdama başlamıştır. Çünkü memlekette adalet kalmamıştır.

“Adaleti yalnızca kendimiz için istemiyoruz. Biz hak arama hürriyetinin peşindeyiz. Eğer tahliye olursak adalet mücadelesine omuz verebileceğiz” diyen Avukat Ebru Timtik’i kaybettik.

Ülkesinde olmayan adaleti ararken kayboldu, kaybettik.

Işıklar içinde uyusun…