2023 YILINDA GAZETECELİK
2023’de yine gazetecilik mesleğimiz adına sıkıntılı ve zor bir yıl oldu.
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 2023 yılı raporunda Türkiye'de 43 gazetecinin cezaevine girdiği belirtilerek, "Bu sayı, yıldırma amaçlı tutuklamalara yaygın şekilde başvurulduğunu gözler önüne seriyor" denildi.
Bu yaşananlar ‘muhalif’ gazeteciler açısından geçerli.
Yoksa mevcut siyasal iktidarın dümen suyuna girmiş sözüm ona gazeteciler için geçerli değil.
Onlar için her şey güzel.
Onlara hapis, cezaevi, baskı, işsizlik yoktur.
Bir eli yağda öteki eli balda sahibinin sesi gazeteciliği yapıyorlar.
Gerçekleri ters yüz etmek adına para karşılığı görevlendirilmiş gazeteci görünümlü tetikçilerden başkaca bir şey değiller.
Ulusal medyanın önemli bölümünü bu şekilde kontrol altında tutulurken özgür basından söz etmek mümkün değil.
Yerel basın için ise durum daha da vahimdir.
Ekonomik nedenlerden ötürü bitme noktasında olan yerel basında yine her şeyi yazıp çizememekte.
Uygulanan özellikle ekonomik yasal yaptırımlar yerel basının
başında demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır.
Basının çatı örgütü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti dışında mesleğin hakkını hukukunu savunacak başkaca bir mesleki yapı yok desek mübala olmaz sanırım.
Yerel ölçekli gazeteciler cemiyetleri (mesleki olarak görevlerini yapanlar hariç) genelde etliye sütlüye karışmayan, belediyeler, siyasetçilerle yakın ilişki içinde sıradan birer dernek gibi davranmakta.
Bu cemiyetler asıl görevlerini yerine getirmemekte.
Üyelerine meslekle ilgili olarak seminer, etkinlik vb gibi eğitici ve geliştirici programlar düzenlememekte.
Onun yerine, yemek, içmek, gezmek gibi aktiviteleri daha çok ön planda tutulmakta.
Ayrıca bölgemizde ve ülkemizde gazetecilere dönük her türden olumsuzluk gözardı edilmekte.
Gazetecilere yönelik baskılar susarak veya görmezden gelinerek sümen altı edilmekte.
Gazetecilik vasfı taşımayan, fikir işçisi olamayan kişilerin önü açılarak mesleğe en büyük zarar verilmekte.
Ülke genelinde gazetecilik özelliği taşımadığı halde formaliteler yerine getirilerek sarı basın kartı taşıyan ne kadar çok kişi olduğunu sanırım herkes biliyor.
Mesleğin gelişmesi ve yeni fikir işçisi gazetecilerin yetişmesini önünün açılması, gazeteci görünümlü kişilerden arındırılması gerekiyor.
2024 yılında gazeteciliğin benzer sıkıntılar vede sorunlar içinde olmaya devam edeceği açıktır.
Basının özgürleşmesi Türkiye’nin demokratikleşmesiyle yakından ilgilidir.
Demokrasinin, hak ve hukukun, adeletin sağlanmasıyla birlikte gazetecilerde daha özgür şekilde görevlerini yapacaktır.
Bunun içinde başta gazeteceiler olmak üzere zorlu bir süreç bekliyor