YEŞİLİN MELEKLERİ...!
Karadeniz Bölgesinde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2600 km uzunluğundaki yeşil yol projesi Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde büyük bir protesto ile karşılaştı.
Bu görüntüler ortaya çıktıktan sonra Rize İdare mahkemesi idarenin savunmasını almaya gerek bile görmeden yeşil yol için ağaç kesiminin yürütmesini durdurdu.
Fırtına Vadisi bu ülkenin en büyük doğal sit alanı.
Turizm amaçlı yol yapmak için o güzelim vadinin doğal dokusunu bozmak hangi aklın işidir.
Geçtiğimiz yaz dönemi Doğu Karadeniz bölgesini dolaştım.
Devlet eliyle dağların nasıl köstebek yuvasına dönüştüğünü görünce yüreğim sızladı.
Bizim çocukluğumuzda ormandan ağaç kesmenin çok ağır yaptırımları vardı.
Şimdi ise ormanlar devlet eliyle kalbura çevrilmiş durumda.
Bunlarla yetinmeyenler yaylaları mahvetmek için kolları sıvamış!
Geçtiğimiz yıl Sürmene Köprübaşı yaylasına gittim.
Beşköy üzerinden, Sultanmurat Lemon Suyu yaylasına daha rahat gidileceği söylendi.
Bizde Beşköy Mezere hattı üzerinden Lemon Suyu yaylasına gitmek için yola koyulduk.
Yol boyunca adım başı HES santralleriyle karşılaştık.
Koca vadide dereler kuruma noktasına gelmişti.
Sultan Murat Yaylası Arapların uğrak yeri olmuştu.
Uzungöl betonlaşmış eski doğal güzelliği yok edilmişti.
Onca tahribat yapılırken hiç kimseden ses bile çıkmamıştı.
Kısa günün karı uzun döneme feda edilmişti.
Fırtına Vadisi’nin çevrecileri “derelerimizi mahvettiniz, şimdi sıra yaylalarımıza geldi”diyerek Havva Ananın çığlıklarıyla insanlar kendine geldi.
Ülkenin dört tarafından bu çığlıklar karşılık buldu.
“Devlet benim” sözleri vicdanlı insanların kulaklarında yankı buldu.
Zengin görgüsüz Arap turistlere yaylaları açacağım diye kendi yurttaşını yerlerde sürükleyen görevliler kimin adına bu işi yaptığını acaba hiç düşündü mü?
Büyükşehirler yaşanmaz hale geldi.
Şimdi Anadolu’nun temiz su kaynakları, yeşil alanları yok edilmek için tüm zalimliklere başvuruluyor.
Artık çığlıklar zalimlerin gücünden daha etkili olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu.
Havva Analar çoğalmalı...
Dedelerimizden miras aldığımız bu güzelim toprakları çocuklarımıza temiz bir şekilde bırakmalıyız.
Yaylalar, yeşil alanlar küresel soyguncuların değil o bölgede yaşayan insanlarındır...!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.