Vurun kahpeye
Kahpe sözcüğünün cinsiyeti vardır. Hemen hangi cinsiyetten birine söylediği anlaşılır. Halbuki sözlük anlamına baktığımızda pek cinsiyete sahip bir sözcükmüş gibi değildir: “Dönek, sözünde durmayan (kimse), kalleş”. Bu cinsiyetlendirmenin nedenini biliyoruz. Erkekler kolay affedilir. Kadınlara ise kahpeliğinin bedeli mutlaka ödetilir.
Geçtiğimiz hafta bir çoğumuzun adını bu polemik sayesinde öğrendiği Şevval Şahin olayı gündeme düştü. 2018 Türkiye güzeli seçilen bu genç kadın ana akım televizyon kanallarından birinde bir programa katılıyor. Kadına “İstiklal Marşı’nı biliyor musun?”, “Fahrettin Koca kimdir?” gibi sorular soruluyor. Kadın soruları bilemeyip stüdyoyu terk ediyor, sonrası gelsin linçler, olaylar olaylar.
Kadın gerçekten cahil mi? Bu bir şöhret olma stratejisi mi? Kadının İngiltere’de eğitim görmüş olması onu haklı çıkarır mı? Yoksa hala bu kabul edilemez mi bir cehalet örneği midir? Güzellik yarışmasını kazanan bir kadının aynı zamanda entelektüel bir sınava tabi tutulması gerekir mi? Zaten sadece görüntüsü ve bedeni ile elde ettiği bir başarı söz konusu değil midir? Bütün bunlar tartışılabilir. Ama bence bir önemi yok.
O programdan yansıyan en önemli soru şu: “Bu hayatı size sevgilileriniz mi sağlıyor?” Bu soru çok şey anlatıyor. Hemen cinsiyetçilik turnusolunu çalıştıralım: Bu soruyu herhangi bir erkeğe sorarlar mı? Cevap koca bir hayır. Erkeklerin entelektüel birikimleri böylesine sorgulanmadığı gibi yaşadıkları lüks yaşam ile bu birikim arasında bir doğru orantı var mı diye de bakılmaz.
Kadınların, özellikle genç ve güzel bulunan kadınların kantarın topuzuna oturtulması senelerdir aşina olduğumuz bir taktik. Güzel ve aptal kadınlar, aptal sarışınlar, süs bebekleri. Bu prototip üzerinden bir linç kültürü yaratmak hiçbir şey değilse bile bu yüzyıl için artık demode.
Kimsenin cehaletini yüceltecek halimiz yok. Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir çağda insanın en temel sayılabilecek kimi bilgilerden yoksun olması, kendisini maksatlı olarak cahil bırakmış olmasıyla açıklanabilir ancak.
Gel gelelim somut olayda esas sorunun bu olmadığını görüyoruz. Bir “vurun kahpeye” meselesi bu. Sen bu cahil halinle bu paraları nasıl kazanıyorsun serzenişi. Öfkeyi sisteme değil kişilere yöneltme hali. Güzel olabilirsin ama bak sen de aptalsın işte üste çıkması. Bunu tanıyoruz. İzin vermemek için her koldan mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz.
Aslı Karataş, toplumsal cinsiyet alanında çalışan bir avukat olup kısaltması “sebuka” olan sen bu kadınların avukatı mısın” (www.sebuka.com) platformunun kurucusudur. Masallarda toplumsal cinsiyet öğelerini inceleyen "Uyuyan Güzel Uyandı" isimli kitabın yazarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.