"Öğrencilerine Adanan Bir Ömür: Hüseyin Cebe" Belgeseli
Kimimizin öğretmeni, kimimizin meslektaşı, kimimizin abisi ve hep 36 yaşında kaldığı için kimimizin artık kardeşi olan ve 18 yıl önce aramızdan koparılan Hüseyin Cebe’yi, onun için hazırlanan ‘’Öğrencilerine Adanan Bir Ömür’’ belgeseli ile andık.
Hüseyin Cebe öğretmen, 2 Nisan 2007 yılında, görev yaptığı Okulunda, öğrencilerinin gözleri önünde sözde ‘’meslektaşı’’ Necati Kumaş tarafından kurşunlanarak öldürülmüştü. Emekli olan ancak sözleşmeli olarak çalışan Necati Kumaş’ın, Hüseyin öğretmen ile o yılın Ramazan ayında, oruç tutmadığı için tartıştığı, bu olaydan öncede farklı siyasi konularda münakaşa yaşayıp ölüm tehdidinde bulunduğu biliniyordu. Meslektaşları tayin isteyip gitmesine dair önerilerde bulunsa da belgeselin adında olduğu gibi Hüseyin Hoca’nın hayatı, öğrencilerine adanmış bir hayattı ve o beşinci sınıf öğrencilerini mezun etmeden okuldan ayrılmak, onları yarı yolda bırakmak istemiyordu.
Herkesin hafızasında derin bir yer edinen bu cinayet büyük bir hukuksuzluk örneğiyle sonuçlanırken başta ailesi olmak üzere sevenleri ve meslektaşları Hüseyin Öğretmeni hiç unutmadı. Her yıl öldürüldüğü okulunda ve adı verilen Gebze Eğitim-Sen salonunda anma etkinlikleri yapıldı. Bu öyle bir kararlılıktı ki hayatın asgari düzeye indiği, yaşamın askıya alındığı pandemi günlerinde dahi dönemin şube başkanı Eylem Bahadır tarafından online etkinlikler düzenlendi.
Dostları hakkında şiirler yazdı, köylüleri türküler yaktı, arkadaşları öyküler kaleme aldı. Yakın zamanda Hüseyin Cebe isminin okul çevresinde bulunan bir parka verilmesi sağlanırken, yeğeni, gazeteci Hasret Gültekin Kozan ise ölümünün 18. Yılında onun için bir belgesel hazırladı.
Büyük emekler, uzun uğraşlar sonucu hayat bulan bu belgeselin ilk gösterimi Petrol-İş Gebze Şubesinde gerçekleştirildi. Salonun tıklım tıklım dolduğu gösterim öncesi söz alan, uzun soluklu mücadelenin mimarı, belgeselin yönetmeni Hasret Gültekin "Onu 18 yıldır unutmadık, mücadelesini elimizden geldiğince yaşatmaya çalıştık. Bundan sonra da gelecek kuşaklara anlatmaya devam edeceğiz. Belgesel bu düşüncenin bir meyvesidir.’’ dedi.
Büyük bir ilgi ile izlenen belgesel de Hasret Gültekin, Hüseyin öğretmeni bir bütün olarak ele aldı ve anlattı. Çocukluğundan yetişkinliğine, öğrencilik yıllarından öğretmenliğine kadar 'Hüseyin Cebe kimdi? Nerede doğup, hangi koşullarda büyüdü? Neden öğretmenliği tercih etti? Nasıl bir insan, nasıl bir öğretmendi? dünya görüşü neydi? Bağlamaya, türkü söylemeye olan tutkusu nasıl gelişti? Ve neden, nasıl öldürüldü? sorularına cevaplar vererek bu belgesel ile tarihe not düştü.
Köyüne, çocukluğuna açılan kamerası, yüzünü arkadaşlarına çevirdi. Anıları, hatıraları ile ilerledi belgesel… Elinde orak, bazen köyde bazen yaylada tarım işçiliği ile geçen çocukluğuna kitap okumayı ve bağlama çalmayı ortak ediyordu Hüseyin cebe.
Anadolu da bir çift öküzün ne anlama geldiğini bilmeyen yoktur. Oğlu Hüseyin okusun diye öküzlerini satan ve çocuğunu üniversiteye yollayan babanın hikâyesi ile başladı yetişkinlik yılları. İnat ve ısrarla öğretmen, özellikle de çocukları çok sevdiği için sınıf öğretmeni olmak istiyordu Hüseyin Cebe. Üniversite yıllarında insanlarla sıcak ilişkiler kuran, siyasi konularda konuşmak ve tartışmaktan geri durmayan, kendinden emin ve oldukça da esprili biri olarak karşımıza çıktı. Ve bağlamaya olan sevgisi çocukluk yıllarında olduğu gibi üniversite yıllarında da devam ediyordu.
Askerlik yıllarında görevini köy okullarında sürdürüyordu Hüseyin Cebe. Hemencecik bir müzik korosu kurup, çocuklara bağlamalar çalıyor, türküler söyletiyordu. Ve askerlik arkadaşı Mahir Erdoğan’ın anlattıkları hüzünlü bir hikâyenin arasına girip yüzümüze gülücükler bırakıyordu.
Dilovası’nda başlayan Kocaeli de ki öğretmenlik hikâyesi öldürüldüğü okula doğru devam ederken, belgeselin sonunda mezarı başında yükselen ağıt ve gözyaşları boğazımızda düğüme, gözümüzde yaşa, yüzümüzde ise acıya dönüşüyordu.
Anılar, hatıralar, arkadaşlar, akrabalar, fotoğraflar, görsel sunularla hazırlanmış bu muazzam kurgu, Hasret Gültekin Kozan’ın 3 yıl boyunca uğraştığı emeğin hakkını verdiği bir yapıt olarak karımıza çıkıyor.
Bence belgesel daha da geliştirilecektir. Belki de bu yapıt, mezarı başında ağıtlarla değil, adı verilen parkta oyun oynayan çocukların, kanat çırpan kuşların sesleriyle bitecektir.
Yönetmen Hasret Gültekin Kozan’ın emeğine teşekkür, öğretmen Hüseyin Cebe’nin anısına saygı ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.