Tüm suç yerel basında
Önceki gün Gebze Ticaret Odası’nın aylık olağan meclis toplantısı vardı.
Çayırova Belediyesi’nin basın toplantısından çıkar çıkmaz gazeteye gelip bazı işlerimi bitirip geç kalmamak için hemen ticaret odasına gittim.
Gebze Ticaret Odası’na gittiğimde meclis salonunun girişinde kameralar, ışıklar ve bir sürü hazırlık yapılmış olduğunu gördüm.
İlk başta ne olduğunu anlam veremedim.
Gebze Ticaret Odası’nın aylık olağan meclis toplantısına bir konuk veya bir katılımcı da gelmeyeceğine göre bu kadar hazırlık neyin nesidir bir türlü anlam veremedim.
Toplantı için yavaş yavaş meclis üyeleri ile birlikte meclis salonuna geçtim.
Meclis salonunda ayakta beklerken ukala ve terbiyesiz bile diyemeyeceğim bir hanımefendi gelerek kendisinin NTV’de program yapımcısı olduğunu ve programı için çekim yapılacağını o nedenle herkesin ön sıralarda sessiz bir şekilde oturmasını, 20 dakika sürecek yayın için kısacası hem meclis üyelerini hem de meclisi takip etmeye gelen kim varsa izleyici olarak kullanacaklarını anladım.
Ukala ve terbiyesiz bile diyemeyeceğim bir hanımefendinin bu sözlerinin sonra olay çıkartmamak için kendimi zor dışarı attım.
Dışarı çıkar çıkmaz ağız dolusu artık ne varsa kendi kendime kızarak gazetenin yolunu tuttum.
Suç ne o ukala ve terbiyesiz bile diyemeyeceğim hanımefendi de ne de Gebze Ticaret Odası’nda.
Tüm suç ne yazık ki bölgenin basın mensuplarında.
Yok bölge basını şöyle güçlü, yok yerel basın her zaman burada, yok yerel basın bizim için önemli, hepsi palavraymış.
Bir kez daha gördüm yerel basın başta bu tür kurumlar ve kişilerin gözünde doldu malzemesi veya şakşakçıdan başka bir şey değil.
Diyorum ya tüm suç bu tür kurumlar ve kişilerin değil.
Yerel basın olarak biz kendimizi bu hale getirdik.
O nedenle bu tür kurumlar ve kişilere kızmıyorum.
Kızdığım ben ve yerel basındaki meslektaşlarım.
Biz kendimize değer ve kıymet bilmediğimiz sürece bizler seyirci veya şakşakçı olarak görülmeye devam ederiz.