TOBLERONE
İsveç Sosyal Demokrat Partisi Başkanı Mona Sahlin, eve giderken markete uğradı.
Alışveriş yaparken de gözü çikolatalara ilişti ve canı çekti.
Piramit biçiminde içinde badem olan, biraz da ballı ünlü 'Toblerone' çikolatalarından bir paket aldı.
Fiyatı 10 Euro idi, ödemeyi yaptı.
Birkaç hafta sonra maliye müfettişleri kapısına dayandı.
Hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdiler.
Çünkü çikolatanın ödemesini devletin verdiği kredi kartı ile yapmıştı.
Hesap vermeye koyuldu.
Dünya siyasi ahlâk tarihine geçen 'Toblerone' davası başladı.
Kendi istemi ile defalarca yargı önüne çıktı.
Dalgınlıkla kendi kredi kartı yerine devletin kredi kartını kullandığını, amacının hazineye zarar vermek olmadığını anlattı.
Tüm yaptığı harcamalar incelendi, mal varlığı didik didik edildi.
Sonunda aklandı.
Devletin başına yönetici olarak geçen şahıslar; halka ve ülkeye hizmet etmekle mükelleftir.
Ve bizim ülkemizin siyasetçileri...
"Harun gibi gelip , Karun kadar zengin olmayacağız" diyerek gelen siyasetçilerimiz...
Vakti zamanında bir çuha ile gelen, bugün atlas libaslar ile tayyarelerde gezenlerimiz...
"Hizmet için geliyoruz" diyerek , kendilerine 'himmet' edenlerimiz...
Kiralık evlerin taban fiyatları asgarî ücreti aşmış ülkemde, malikanelerde, saraylarda yaşayan siyasetçilerimiz...
'Devletin malı deniz,yemeyen keriz' ahlaksızlığını motto edinmiş zihni- cismi haramilerimiz...
Ve bütün bunlara, Kalu Beladan beri göz yuman, çanak tutan zihinsizlerimiz...
Yukarıdaki örnek , bir gavur memleketinden.
Adalet işte böyle bir şey...
Kul hakkı yemek demek böyle bir şey...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.