Tehlikenin olduğu yerde turizm olmaz!
Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 50’nci Başkanlar Konseyi toplantısına Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’ni temsilen katılmak için geldiğim Nevşehir’de Kapadokya büyüsüne daha ilk günden kapıldım.
Milyonlarca yıl önce oluşan peri bacalarının ve yüzyıllarca yaşam sürdürülen yeraltı şehirlerinin görenleri hayretler içinde bırakan manzarasından, Kapadokya bölgesinin hemen her yerini kaplayan doğal görüntüsünden etkilenmemek elde değil.
Adeta açık hava müzesini andıran ve her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Kapadokya, son dönemde çok ciddi sorunlar yaşıyor.
Kapadokya’nın turist profili ağırlıklı olarak yabancı turistler. Hristiyan yaşamının en eski yerlerinden biri olduğu için daha çok yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Gelen turistlerin yüzde 75’i yabancı, yüzde 25’i ise yerli. Böyle olunca da tüm turistik faaliyetler yabancılar üzerine kurulmuş.
Bu yıl ise oranlar tersine dönmüş. Yabancı turistler adeta bıçak gibi kesilmiş. En önemli sebebi ise, Türkiye’de son dönemde yaşanan olumsuzluklar ve güvenlik riski.
Ülkemizin içinde yaşanan terör olayları ve sınır komşularımızla yaşadığımız sorunlar turizmi neredeyse bitme noktasına getirdi.
Özellikle son dönemde birçok şehrimizde yaşanan bombalı saldırılar, patlamalar, terör olayları, şehit haberleri, Suriye ve Ortadoğu’daki karmaşa turizmi tam anlamıyla bitme noktasına getirdi.
Turistler için elbette en önemli şey, can güvenliği ve huzurdur. Tehlikenin olduğu yerde turizmden bahsetmek olanaksızdır.
Bugüne kadar turizm konusunda her kim ne konuşursa konuşsun, ilk konu elbette tarihi ve turistik yerlerin tanıtımı konusuydu.
Gelinen noktada ise can güvenliği ilk sırayı aldı!
İstediğiniz kadar tanıtım yapın, cazip olanaklar sunun. Eğer ülkenizde can güvenliğini sağlayamıyorsanız ve ülkeniz tehlikeli olarak algılanıyorsa hepsi boşunadır.
Kapadokya’da esnaf yabancı turistten umudunu kesmiş durumda. 150 Euro’luk otel odaları ve 500 liralık balon turları da, umut besledikleri yerli turist için şu anda pahalı.
Kısacası, Kapadokya’nın turizm sorunu aynı zamanda Türkiye’nin de güvenlik sorunuyla eşdeğer.