Gebzespor’lu futbolcular ilk yarıda tam anlamıyla sefalet çekmişti.
Takım o kadar kötü yönetildi ki, futbolcular ve personel o kadar mağdur edildi ki, kimse saha içini ve alınan kötü sonuçları konuşmadı. Buna fırsat bile gelmemişti. 
Devre arası gelmeden Recep Avcı ve yönetimi ortalıkta ne olduğu belli olmayan çekleri topladı. 
Bu hareket bir çok futbolcunun mağduriyetini giderirken Hüseyin Deniz’i de büyük bir sıkıntıdan kurtarmış oldu.
Tesis içindeki huzursuzluğu, davranış bozukluklarını dile getiren ve bundan rahatsızlık duyan futbolculara ligin ikinci yarısıyla birlikte huzurlu bir ortam sağlandı. 
İlk yarının kalıntıları hala var gibi.
Önemli ölçüde ödemeler yapıldı. 
Yönetim tarafından oldukça iyimser bir yaklaşım sergilenirken çözüm üretici, güven verici bir duruş ortaya koyuldu.
Yönetimin; Takıma karşı tüm iyi niyetine rağmen dün oynanan Çayırovaspor maçında ki mücadele isteksizliği tam bir rezaletti. 
Sonuna kadar mücadele edersin, 
Terini ‘ paranı’ kazandığın çimlere akıtırsın forman çok mücadele etmekten ıslanır, sonuç alamayabilirsin, top girmeyince girmez. 
Mağlubiyete rağmen bu insanlar sizleri alkışlamasını da bilir. 
Gebzespor’da Çayırovaspor maçında mücadele etmeyen  7-8 kişi vardı sahada. 2-3 kişi dışında forması terleyen oyuncu yoktu. Bir tane lider yoktu sahada. Oğuz, Kaan gibi isimler arkadaşlarını oyunun içinde tutacak, ateşleyecek, yardımlaşmayı sağlayacak liderlik yapmıyorlar. Onların kafası yerde olursa diğerlerinden ne bekleyebilirsin. Onlar bu işi sahiplenmezse kimse sahiplenmez. 
Yardımlaşma diye bir olay yok. Maça çıkarken kafalar yerlerde, enerji coşku ve kazanma hırsı yok. Yakalanan fırsatlarda müsait pozisyondaki arkadaşına atmak varken 3 kişinin arasına girip top kaptırıp, rakibe vurmaya çalışmak, resmen bana kırmızı kart göster takım 10 kişi kalsın sorumsuzluğu yapan futbolcu vardı sahada. Berkay’ın yaptığı bu davranış kendisini, takımı ve  herkesi sabote etmektir. Aynı davranışı 2 hafta önce yine yapmıştı. Herkes saha içinde kendi başına bir devlet! Böyle takım mı olur? Sanki süper ligden gelmiş, kaybedeceği hiçbir şey kalmamış tavırlarında ve rahatlığındalar! 
Gebzespor takımı onlara emek veren başta yönetimi ve  gönül verenleri üzdü. Durumun ciddiyeti orta da. Kalan haftalarda zorluk derecesi yüksek maçlar olacak. Bu vurdumduymazlık neden? diye sormak gerek. Sahada kariyer değil yürek oynar. Yüreğini ortaya koymazsan kazanamazsın.
 Acil bir toplantı yapılmalı. Psikolojik destek, sorumluluk alma bilinci, takım içi yardımlaşma ve kişisel başarıdan ve gol atma isteğinden önce Gebzespor’un başarısı ilk hedef olmalı. Takım oyunu oynamadan değil Çayırovaspor’u 1.küme takımına üstünlük sağlayamazsın. 
Gebzespor’da orta sahada yaratıcı oyuncu sıkıntısı var. Ön bölgeye pozisyon hazırlayacak, pozisyona sokacak aralara oynayacak top taşıyacak oyuncu eksikliği var. Bu sorun takım içinde çözülemiyorsa Kaan ve Berkay’dan birini oynatmayıp en azından orta sahayı kalabalık tutarak oyun ve mücadele üstünlüğü sağlanabilir. 
Berkay ve Kaan benzer özellikler oyuncular biri sprinter ve çok hareketli oyuncu olsa indirilen ve kazanılan toplarda etkili olabilir ancak ikisi de çabuk defans oyuncuları arasında ne top alabiliyorlar ne de dönebiliyorlar.  Bazı maçlarda hamle oyuncularına da ihtiyaç olur. 
Gebzespor bu oyuncu grubuyla sabit 2’li ön liberoyla oynamasının daha yararlı olacağını düşünüyorum. 
Çayırovaspor temaslı oyun oynuyor, çok koşuyor, sahaya doğru yayılıyor, ağır futbolculardan kurulu her takıma sorun yaratabilecek bir  takım. 18-19 yaşında olmaları ve özgüven kazanarak devam etmeleri hırslarını dahada arttırıyor. Gebzespor gibi takımlara karşı da ekstra motive oluyorlar, sonuç olarak bu maçlar onlar için vitrin. 2 kişi hariç bu gençler aynı  zaman da U19 liginde de mücadele ediyor ve onlara güvenilmesi gerektiğini gösteriyorlar. O kadar çok koştular ve alan savunması yaptılar ki sanki sahada 15-16 tane Çayırovaspor’lu futbolcu vardı. Muhteşem bir inanç, özveri gösteren Çayırovaspor’lu gençleri, yönetimini ve teknik kadrosunu kutluyorum. 
Gebzespor için tehlike çanı Çayırovaspor maçında yüksek sesle çalmıştır. Saygılarımla