SYAJYERLER
Kimse çekmemiştir onların çektiğini.
Geçenlerde bir dostum geldi.
Eşimden, oğlunu yanına stajyer olarak almasını rica etmeye gelmiş.
Sebebini sordum çocuğa.
Meslek lisesi elektrik-elektronik bölümünde okuyor.
Bir fabrikaya vermişler, mesleği hakkında deneyim kazansın diye.
Meslekle alakası olmayan ne kadar gereksiz iş varsa onu yaptırdıklarını söyledi.
Malum, yeni jenerasyon nazlı büyüyor.
Fazla bilinçli ana-baba kuzuları oluyorlar.
Bu yüzden zora gelemiyorlar diye düşünerek, ne yaptırdıklarını sordum.
Anlattıklarına inanamayıp, her seferinde teyit ettirdim dinlerken.
Yoğun kar yağışında çatıya çıkardıklarını söyledi .
Neden?
Çatıdaki kırık kiremiti bulmak için.
İçeriye nereden su aktığını bulmak için, çocuğu çatıya çıkarmışlar.
Sonra,hemen hemen çalışan herkesin ayak işlerini, kendisine yaptırdıklarını söyledi.
Mesela...
Bakkala sigara almaya göndermek gibi.
Markete götürüp, alışveriş poşetlerini taşıtmak gibi.
Yerlerinden kalkmaya üşenenlerin, evrak, fotokopi,damga pulu alma işlerini halletmek gibi.
Çay getirmek, ortalık süpürmek hep benim işimdi dedi.
Üstelik, akşama kadar kaldığı yerde ısıtma sistemi de yokmuş.
Küçük bir elektrik sobasından başka.
Şimdi gelelim on puanlık uzman sorularına...
Bu çocuklar meslek lisesinde, bir meslek sahibi olmak için eğitim görüyorlar.
Son sınıfta yani on ikinci sınıfa gelince, pratik yaparak, deneyim kazanmalarını sağlamak için,
belirlenmiş kurumlara gönderiliyorlar.
Stajyerlik yapmanın amacı,yapacakları meslekte daha başarılı olmaları değil midir?
Cevabı, yer çekimi kanunu kadar net.
Evet...
Peki, elektrik bölümünde okuyup, mezun olunca tekniker ya da mühendis olacak bu çocuğun,
hangi deneyimi onu başarılı kılacak?
Çatıdaki kırık kiremiti bulunca mı?
Bakkala-çakkala gidince mi?
Alışveriş poşetlerini taşıyınca mı?
Getir-götür işlerini yapınca mı?
Çay getirip, ortalığı süpürünce mi?
Kurumlarda yapılan bu haksızlıkları inceleyen, düzenleyen,denetleyen yok mudur?
Elbette var.
Peki, bu yetkili kişiler denetlemeye gittiklerinde, yapılan haksızlıkları görmüyorlar mı?
Çocuklara sormuyorlar mı?
'Bize inanmıyorlar, çalışmaktan kaçtığımızı düşünüyorlar' demişti geçmiş zamanlarda bir öğrencim.
Giyim bölümü stajını yaparken, benzer suistimallerden bahsetmişti.
Yazıktır yahu!
Hadi denetimi bir şekilde ekarte ediyorsun.
Vicdanınız yok mu sizin?
İşvereninden, işçisine, memurundan, amirine hepsine sözüm...
Sonra da, mezun olanların hiçbir şey bilmediğinden yakınır sayın işverenler.
Zamane gençliğinin vurdum duymazlığından, tembelliğinden dem vururlar.
İnsanlıkta, mangalda kül bırakmayanlar, doğru söylüyorsunuz aslında.
Haklısınız.
Mangalda kül bırakmamak deyimi nereden çıkmış bir araştırın lütfen.
Ne dediğimi anlayacaksınız...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.