SU KAYNAKLARI KİRLENİYOR...!
Dünya’nın her yerinde 22 Mart tarihi çeşitli aktivitelerle su günü olarak kutlanır.
Birleşmiş Milletler hayatımızda suyun önemini vurgulayarak içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması amacı ile ilan ettiği 22 Mart “Dünya Su Günü’nde” Dünya üzerinde su kaynaklarının azalması endişe verici duruma geldiği uyarısında bulunuyor.
Biz insanlar bu durumu ne kadar umursuyoruz!
Önce yeşil alanlarımızı ve su toplama havzalarımızı konuta ve sanayiye açtık.
Temiz su kaynaklarımızı hızla kirlettik ve tükettik.
Gebze’nin 90’lı yıllarda akan çok sayıda çeşmesi vardı.
Bugün bırakın çeşmeden su akmasını o çeşmelerin bulunduğu yerler yok edilmiş durumda.
Örneğin 90’lı yıllarda doğal haliyle akan çeşmeler arasında yer alan Şekerpınar köy içerisindeki tarihi çeşme, Arapçeşme , Balçık köyü girişinde bulunan çeşmeler vardı.
Gebze’nin köylerine giderken yaklaşık 1 veya 2 km mesafede akan çeşmeleri görmek mümkündü.
Ballıkaya vadisi, Demirciler, Pelitli, Denizli köylerinde günün her saatinde çeşmelerin aktığına tanık oldum.
Geldiğimiz nokta bilinçsiz su tüketimi sonucu pek çok kaynağı yok etti veya kullanılamaz hale getirdi.
Marmara Bölgesi hızlı göç aldığı için bu sonuçlar yaşandı.
Peki göç almayan bölgelerde su kaynaklarının kirletilmesine ne demek lazım.
Trakya’da Ergene Havzası zehir akıyor.
Türkiye’nin %70’e varan ayçiçek yağı üretimi burada yapılıyor.
Çanakkale’de doğal sit alanı olan Kaz Dağlarında altın madeni arama bahanesiyle su havzaları tahrip edildi.
Aynı durumu bugün Artvin Cerattepe yaşıyor.
Altın ve bakır madeni işletme bahanesiyle temiz su kaynakları devlet eliyle kirletiliyor.
Karadeniz, Akdeniz, Güneydoğu bölgelerimizde HES projeleri yüzünden su kaynakları, yeşil alanlar yok oluyor.
Dünya’da her 10 kişiden biri güvenilir suya erişemiyor.
Son 100 yılda su tüketimi 10 kat arttı.
Kişi başına düşen su miktarı yarı yarıya azaldı.
Türkiye’de su kaynakları yeterli değil.
2030 yılında su sıkıntısı çekmesi beklenen ülkeler arasında Türkiye’de bulunuyor.
Doğanın bize sunduğu imkanlar sınırsız değil.
Batı ülkeleri uzayda yeni yaşam alanları bulmak için sürekli araştırma yapıyor.
Biz de ise yaşananları ve uyarıları hiç kimse umursamıyor.
Bilgiyi ve bilimi önemsemeyen ülkelerin sonu felaket olduğunu acaba ne zaman fark edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.