Sözleşmeyi yeniledik. Gergerlioğlu’nu n’etcez!
Yuvarlama 2 milyon nüfusa sahip ilimizin seçmen olsun olmasın yarısının AKP ve/veya Cumhur İttifakı seçmeni olduğunu, diğer yarısının da diğer partilerin seçmeni olduğunu varsayalım.
2018 genel seçimi sonuçlarına göre bir yarısını AKP’nin yedi milletvekili ile MHP’nin adını MHP’lilerin bile adını, simasını unuttuğunu öngördüğüm bir milletvekili ile sekiz milletvekili temsil ediyor.
Muhalefetin toplam beş milletvekilinden biri belediye başkanı seçildi. Diğeri TBMM Başkanvekili olunca bürokratlaştı. “Muhalefeti temsilen kala kala üç milletvekili kaldı. Üstelik biri aynı zamanda bir de parti meclis üyesi” derken kaldı mı sana iki..
Yatcaz kalkcaz..
İktidara ulaşamayınca muhalefetin milletvekiline meram anlatabilmek için CHP’li Tahsin Tarhan ile İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın yolunu gözleyeceğiz.
Karamürsel’den Kandıra’ya… Kartepe’den Çayırova/Darıca’ya 12 ilçeden hangi birinden ne ara, ne zaman geçerlerse artık.
“Cumhur İttifakı’nın, AKP’nin vekilleri ne güne duruyor?” diyecek olursanız..
MHP’li Saffet Sancaklı’yı gören, kaleye mum diksin..
AKP’li vekilleri ise 14 kişilik CHP heyetinin Gebze Bölgesi temaslarında CHP Çayırova’da muhtarların tamamını dinleyen CHP heyetine, Akse Mahallesi Muhtarı Sezai Atik şöyle tanımladı:
“Mahalleye bir AK Partili vekil kalabalık heyetle geliyor. Şöyle bir görünüyor. Selam veriyor. Derdimizi anlatmaya, etrafındakiler olanak vermiyor..”
**
Sorum gerek yerelimiz Kocaeli gerekse ülkemiz genelinde hukuk fakültesi mezunu, avukatlık yapan bir AKP’liye gelsin..
Ve geçiniz milletvekilliği, belediye başkanlığı, meclis üyeliği, teşkilat başkan veya yöneticiliği hatta parti üyeliğini,
“Ben AKP seçmeniyim” diyen..
Tek dileğim, “Meslek yeminine sadık kalması” olan bir AKP’li avukat şu sorunun yanıtını lütfeder mi?
HDP Kocaeli Milletvekili Haluk Gergerlioğlu..
Haberi yapan site tarafından hala yayında olan, haber sitesinden davacı olunmayan, erişim engeli getirilmeyen, içeriği barış olan bir paylaşımında..
O paylaşımdaki ikili fotoğraftan birinden sebep terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında tutuklanma kararı alındı ve vekilliği düşürüldü.
Hangi hukuk veya kanun maddesinin, hangi bendinin, hangi fıkrasının bilmem kaçıncı şıkkına göre o cezayı aldı ve vekilliği düşürüldü?
Kamu vicdanı denilen vicdan tipini bir tarafa koyuyor, tamamen gözardı ediyorum.
Yukarıdaki sorunun yanıtını verecek bir AKP’li avukat..
“Seçmenim” demesi yeterli. Bir AKP’li avukat, hukukçu var mı?
**
Cumayı cumartesiye bağlayan gece…
Tek adam yönetiminde..
Demokrasiyi seçimden ibaret sanıp sadece iktidara gelmelerinde ve varlıklarını korumakta kullanmakta oldukları bir araç haline getiren zümrenin iddiasına göre demokrasi ile yönetilen ülkemizde..
AKP iktidarı döneminde altına imza atılan İstanbul Sözleşmesi’nden AKP iktidarı döneminde geri adım atıldı.
Üstelik gerek kamuoyuna sızan parti içi tepkiler, gerekse kamuoyu araştırma sonuçlarının gerçekliğine rağmen..
Türkiye’yi 15 Temmuz’da uçurumun eşiğine kadar getirip, ona rağmen varlığını sürdürürken “Aldatıldık ama ders aldık” diyenler, tarikatların baskısı ve dayatmasıyla salt çoğunluğun savunduğu, altında kendi imzası olan bir sözleşmeyi yırttı arttı..
Ne sözüne, ne imzasına sahip çıkamadı.
Parti tabanının nitelikli çoğunluğunun talebine dahi kulak tıkadı.
Soru onlardan birine gelsin. “Seçmenim” demesi de yeter..
İstanbul Sözleşmesi’nin kalmasını savunan bir AKP’li ya da bir Reisçi yurttaş..
Akıl, mantık, insanlık… bunun neresinde?
Ve aklımızla alay edercesine yerine Ankara Sözleşmesi getirilecekmiş.
Tarikatlar yine tepki gösterirse yine ağzınızdan çıkan söze, imzanıza sahip çıkamayın diye mi?
Sizin yaşadığınız Türkiye ile bizim yaşadığımız Türkiye’nin çok farklı olduğu ortada.
İstediğiniz kadar, kendi yaşadığınız Türkiye’yi sanki tüm Türkiye imiş gibi anlatmaktan geri adım atmayın.
Ama yurttaş olarak ağrıma giriyor?
Sizin olduğunuz Türkiye’den benim olduğum Türkiye’ye bakarken ben,
O kadar mı salak gözüküyorum. Ağrıma gidiyor yahu!
**
Empati yapıyorum.
İktidar partili oluyorum.
Sendikal örgütlenme sonrası işçiler sorgusuz sualsiz atılıp ücretsiz izne yollanırken seyretmekle birlikte söylemde emekçi dostu bir vahşi kapitalist…
Yerli ve milli söylemleri altında pratikte en radikal emperyalist işbirlikçi..
Çok başım sıkışırsa, dinci geçinmeme rağmen çok samimi dindar..
Neo liberal o bu şu oluyorum da topluma şu sorunun yanıtını veremiyorum.
İstanbul Sözleşmesi’nde sözümü yuttuk, imzamızı yaktık ama yeniledik, yırttık..
Gergerlioğlu’nu n’etcez…
Kime diyom. Bana diyom ama yanıt veremiyom.
Gergerlioğlu’nu n’etcez…