SİVAS YANGINI SÖNMEDİ
Bugün herkes kendisine sormalı, Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydının Madımak Otel’de yakılarak öldürülmesi hangi projenin ürünüydü?
21 yıl önce Pir Sultan Abdal Kültür Sanat etkinlikleri sırasında yazar Aziz Nesin’in sözleri bahane edilerek katliam yapıldı.
Geçen 21 yıl içerisinde suç tarifi değişti.
Yakılarak öldürülen insanlar bazı çevrelerce neredeyse suçlu ilan edilecek hale geldi.
Aradan geçen zaman içerisinde sis perdeleri aralandı.
Cumhuriyetin temelinin atıldığı şehir olan Sivas’ta bu katliamın yapılmış olması elbette sorgulanmalı.
Ortaçağ karanlığında bile toplu insan yakma, linç girişimi başvuruları yöntem olmamış.
Olayların içyüzüne bakıldığında kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi yaşamayan insanlara tahammülsüz olan, kutuplaşmaya, ayrışmaya meyil veren düşünce sistematiği, insanlık dışı bir vahşeti sergilemişti.
Ne yazık ki, geçen zaman içerisinde adalet toplum vicdanını kanatan bu yarayı saramamış.
Bir tarafta katliamı savunanlar var, diğer tarafta ise canları ellerinden alınan insanlar, acıları ile baş başa bırakılmış.
Bu ve benzeri katliamlar geçmişte Maraş’ta. Çorum’da yaşanmış.
Sivas’ta aydınlarımızı yakanlar, yaşadığımız coğrafyanın kan gölüne dönüşmesinin altyapısını örmekte.
Acaba hangi insanlık, hangi inanç sistemi böyle bir katliamı haklı gösterebilir?
Bu ülkenin aydınları acı çektikçe birileri güçlerine güç katmakta.
Nerede kaldı yaradanı sevme sözleri.
Hepsi politik söylem olmaktan öteye geçmiyor.
Yaşadığımız acıları unutmadan, geleceğe umut içerisinde bakabilmek, hoşgörü, saygı ve sevgi ile farklılıklarımızı bir ayrılık olarak değil, zenginlik olarak kabul etmeliyiz.
Aksi halde acılarımız kartopu gibi büyür, hepimizi yakar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.