İlgili yasa maddesini bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum ki…

Herhangi birinin ses kaydını o kişiden gizli saklı şekilde alarak yayan, yasalarımıza göre suç işlemektedir.

İlgili yasa maddesini sonuna kadar doğru bulmak ve savunmakla birlikte o tür girişimlerde bulunmak, bildiğiniz ahlaksızlıktır.

Onu yaymak da ahlaksızdır. Bugün köşemde kurumunu ve ismini gizleyerek yer verdiğim bu kaydın, aleni deşifreli hali sosyal medyada; ahlaksız, onursuz, şerefsiz, haysiyetsiz, korkak biri tarafından çakma sosyal medya hesabından deşifre edilmektedir.

Bu tür şerefsiz korkakların asla yolsuzluk, hırsızlık, her tür ahlaksızla özünde sorunu yoktur. Tepkisi, kendisinin nemalanmamasındandır. Sisteme, bugünkü adıyla yerelde genelde AKP’ye muhalifmiş gibi gözükse de çok kuvvetle muhtemel AKP’li, daha doğru tanımla iktidar partilidir çünkü onlar, her dönemin iktidar partilisidir.

Tavuk kadar yürekleri olsa..

Veya hani LGBT+İ’lere çok çatılır edilir ya. Yahu onlar hiç olmazsa, “Ben buyum ve bu benim kişisel tercihim” diyor. Keşke; bu kaseti yayınlayan çakma sitenin arkasında gizlenen ahlaksız şerefsiz, her bir LGBT+İ bireyi kadar ahlaklı, delikanlı, şerefli, onurlu biri olabilse.

Ve o onursuz omurgasız; kuvvetle muhtemel bu yorumdan haberdar olacak. Her bir hakaretimi yutacak. Çünkü bu kadar ağır tahrike rağmen kendisini açığa çıkartamayacak kadar onursuz, yüreksiz…

Dönelim kasete..

İlimizdeki belediyelerden birinde; hadi birini ayıklayalım, CHP’li İzmit Belediyesi hariç biri kocaman olmak üzere 12 AKP’li belediyeden birinde geçiyor vaka.

Özetle şöyle;

“İşte yönetilen belediye birimi: Bayanların olmasına aldırış etmeden küfürler ve tehditler savurdu!” spotu;

“……. Belediyesi, …………… ………… sorumlu olan ………… …………., belediye personelleriyle yaptığı toplantıda konuştuğu küfürler ve tehditler ses kaydına yansıdı.”

“Çalışma saatleri içinde yemek ve çay molası olmadığını ifade eden …… …….., bir bölümde personellere bayanların yanında olmasına aldırış etmeden küfürler savurdu. Şimdi gelin, toplantıdaki bazı kayıtları dinleyelim” diye yapılan anonslar sonrası kayda alınan konuşmadan, çözebildiğim ifadeler şöyle:

- Müdür: … (anlaşılmıyor) bir saat yemek molası olmayacak. Kesinlikle çay molası, 15 dakika, yarım saat yok.

- Müdür: Biz cepten verdik (Anlaşılmıyor) İnşallah öyle olacak.

- Yemek saatinin dışında mı 40 saat?

- Müdür: Evet.

- Sendika öyle söylemiyor abi. Sendika haftaya gelecekmiş abi. O zaman sen bunları yazılı olarak söyle. Sendika da bilsin yani.

- Müdür: Sen sendikana böyle söyle.

- Müdür: Aloo. Selamın Aleyküm…Başkanım, personelle toplantıdayım da bir konuda bilginizi isteyeceğim. Başkanım, 40 saat çalışma saatimizde yemek saati bir saat olan dinlenme saati içinde mi, dışında mı?

- Dışında, dışında.

- Müdür: 40 saatin dışında yemek saati.

- Aynen öyle.

**

- Şimdi …… ………… ben ………… ile görüştüm diyor. (Anlaşılmıyor)… gelirsem 1+2 alırım, 1.5 milyarımı alırım. Ona da para yatırıyor.

- Müdür: Bir dakka, bir dakka, dur… Dinle.. İşte bu (anlaşılmıyor) ‘cinsel ilişki kuruyor ya’ Buna değdirmem lazım, çünkü pantolon giymek herkese yakışmıyor. Bu kadar yüz göz (anlaşılmıyor) onlara mı kaldı? Birileri bayram edecek biraz sonra. Biz (anlaşılmıyor) krallığımızı sürdürelim.

Sesler birbirine karışıyor.

- Müdür: Dedikodu yapmayın kapıda. (itiraz) 15 senedir dedikodu yapıyorsunuz. (Kime yapmışım. Dedikodusunu yaptığım kişiyi çağır buraya) Birbirinize küfür ediyorsunuz…

**

Ben hiçbir suç içermeyen bu paylaşımı, iktidarın bugünkü gidişatını teşhir etmek için yaptım.

Elbette hepsi için asla geçerli değil ama iktidar; liyakata değil biata dayalı kadrolaşmasında nitelikleri, yetenekleri dahi o kadar göz ardı etti ki…

Geziyorum belediyeleri.

Özellikle belediye başkanlarının özel kalemlerinde gayet doğal bir şekilde AKP’li ama pırıl pırıl, zeki, ahlaklı, nitelikli gençler asistanlık görevinde. Yanlış anlaşılmasın, asistanlığı veya asistanları küçümsediğimden asla değil. Ancak liselerin veya meslek yüksek okullarının ilgili bölümlerinden mezun bir genci görevlendirseniz sırıtmayacak bir göreve çok ama çok daha ağır görevlerin üstesinden gelebilecek eğitimde ve yetenekte gençleri istihdam eder..

Çok daha kritik, nitelik isteyen görevlere, bulunduğu yeri hazmedemeyen, el etek öperek biat ederek mevki edinenleri getirir, deşifreli ahlaksızlığına karşın bir de devlet memurluğu kadrosuna getirirseniz..

Önce;

O hiç bitmeyecek sandığınız ve sırtına yüklenerek sözüm ona “beraber yürüdüğünüz” Erdoğan’ın halktaki kredisi bir yere kadardır, patlar.

2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin ikincisinde aleni hak hukuk adaletsizlik sandıkta hak ettiği yanıtı almıştır; Erdoğan kredisiyle Binali Yıldırım’a oy veren 100 binlerce seçmen, Erdoğan’ın ve Yıldırım’ın adaletsizliğini, bir diğer tanımla maskeleri düşünce açığa çıkan gerçek yüzlerini görünce İmamoğlu’na yönelmiştir.

Sözün özü;

Ahlaki çöküntüde zirveyi bulduran Siyasal İslamcı Vahşi Kapitalizm bir diğer tanımla AKP ve Cumhur İttifakı’ndaki paydaşları…

MHP, kurumsal ve her ne kadar şirazeden çıkmış olsa dahi idealist -veya Bahçeli öncesi idealist- bir parti. Varlığını Cumhur İttifakı yerle yeksan olduktan sonra da bir şekilde, dibi görse dahi “yiğit düştüğü yerden kalkar" misali yine koruyacaktır.

… MHP hariç tüm paydaşları sebep oldukları bataklıkta boğulacaktır.

Kasette ismi geçen, sesi duyulan her dönemin iktidarları için fark etmez.

Bir kadının yanında savurduğu küfürlere bakarsanız; Ahlak hak getire, haydi Allah rast getire.

Bu konuda temel eğitim aileden başlar. Ebeveynleri de sanırsam, “Saldım çayıra mevlam kayıra” konumunda sözüm ona “yetiştirmiş.”

Bu çürük, yoz, ahlaksız sistemde varlığını elbette sürdürecek..

Ardından iktidara ola ki ateist duruşları ile de bilinen Türkiye Komünist Partisi veya komünistler gelsin..

Bugün TKP’nin ilçe örgütünün yerini bilmediğini öngördüğüm o omurgasız ve benzerleri TKP’nin en devrimci en idealistinden daha komünist olmazsa..

Klasik, sokak ağzı bağlayayım: Ben de Aktan değilim.

Üstelik o ahlaksızın sesini gizlice çeken ahlaksız ve çakma siteden yayınlayan ahlaksızla ve emsalleri ile birlikte…