Sanat böyledir. Kimsenin düşünmediğini düşünmek gerekir. BİLKAR Tiyatro topluluğu da bunu yaptı. Kimsenin düşünmediği şeyi… Filistin de insanlar öldürülürken, hastaneler bombalanıp okullara saldırılar düzenlenirken ve birileri kuma başını gömüp, saçma sapan televizyon programlarını izlemeye devam ederken onlar yan yana gelip barış için ‘’Savaş istiyorum’’ oyununu hazırladı.

12 saat çalıştı fabrikasında geldi provalara katıldı. Hastaydı yatıp dinlenmesi gerekiyordu, umursamayıp oyuna hazırlandı. Eş’ti. Anneydi, babaydı, evlattı,  Ailesine karşı sorumluluklarını da yerine getirdi yaşama karşı sorumluluklarını da.

Güneş açtı, hava güzeldi, deniz kenarında dolanmaya gitmedi. Yağmur yağdı, evine kapanıp odasında oturmadı. Kar yağdı. Hem de çok yağdı bu yıl, üşürüm diye düşünmedi. Geldi dünya halklarının barışı adına oyununu yazdı, provasını yaptı, sahneye çıktı. Oysa bu hiç birinin mesleği değildi. Çalıştı iş yerinde öyle geldi. Bazen gitmedi bile işe. Hepsi gönüllüydü bir şeyler üretmek adına… Başarının kaynağı da buydu belki.  

Sonra çıktılar sahneye onları izlemeye gelen herkese ‘’Savaşın’’ dediler. ‘’Emperyalizme karşı savaşın’’ dediler. ‘’Sömürgeciliğe karşı savaşın’’ dediler. ‘’Cehalete, gericiliğe, bağnazlığa insanlık onurunu korumak için işkenceye karşı savaşın’’ dediler. Ne de iyi ettiler.

Tüm olumsuzluklara, imkânsızlıklara, hiç olmayan bütçelerine bakmayıp hep var olacak inanç ve inatlarına sığınıp güzel bir oyun çıkardılar. Yani karanlığa küfretmek yerine bir mum yaktılar. Ve oyunun sonunda herkes tarafından ayakta alkışlandılar. Dakikalarca.

Şimdi size onları tanıştıracağım. Abbas Kırçıl hem yazdı, hem yazılan metinlere ruh kattı. Bu güzel birlikteliğin yükü omuzlarındaydı, oyun yönetmenliğini sırtladı. Yardımcı yönetmenliğini Derya Ağdaş, Fatih Erdaş Asistanlığını ise Emek Nalbant yaptı. Aynı zamanda bu üç çalışkan insan oyunda da oynadı. İlkay Haldız, Rıdvan Sarıoğlu ve Sema Kırıcı o güzel emekleri ve oyunculuklarıyla görev aldı.

Adem Taştekin ve Özgür Özbay ise katkılarıyla destek sağlarken, Gazeteci dostumuz Aktan Uslu ise oyuna yine mesleğini, gazeteciliğini kattı. Ve herkesin tüylerini diken diken edip duygulu anlar yaşatan ve uzun uzun alkışlanan müzik ekibinde Refik Köksal hocamız o güzel kemanı, Okan Şenel arkadaşımız o güzel gitarı ve Kıvılcım Yılmaz o güzel sesiyle görev aldı.

Son olarak bizi bir çatı altında toplayan ailemiz BİLKAR ve onun sevgili yöneticisi Serdar Dikkatli ellerinde ki bütün imkân ve olanakları bu oyun için sağladı. Ve sonuç olarak oyun, izleyicilerine savaşa karşı savaşmalarını ve barış için mücadele etmelerini söyledi.

Çünkü ‘’ Savaş bir tabiat konunu değildir. Rüzgârla gelmez. Onu bulup getiren insandır. Barışsa bir armağan gibi verilmez insana. Barış bir ağaç değildir, ot değildir ki yeşersin SEN İSTERSEN OLUR BARIŞ’’ SEN İSTERSEN SAVAŞ…  ildir ki yeşersin / SEN İSTERSEN OLUR BARIŞ / SEN İSTERSEN ÇİÇEKLENİR