Herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli.

İşin doğrusu pek çok insan gibi ben de böyle bir seçim sonucu beklemiyordum.

Çıkan sonuca saygı duymanın ötesinde söyleyecek şimdilik çok fazla birşey yok.

1 Kasım seçim sonuçları muhalefetteki tüm partiler için yıkımdır.

Hiç kimse çıkıp da “biz oylarımızı koruduk” söyleyecek durumda değiller.

Önce CHP’den başlamak gerekir.

Sanayinin yoğun olduğu bir kentte Ak Parti’nin yarısı kadar oy alamıyorsa şapkasını bir kaç kez önüne koyup düşünmeli.

Ankara’dan il ve ilçe başkanlarını atayan şu “çoğulcu, özgürlükçü, sosyal demokrat” şahsiyetler burunlarından kıl aldırmıyordu.

Her yerde kendilerine yakın isimlerin olmasını istediler.

Çıkan sonuç bu...

Sadece iktidar korkutmuyor.

Kendine sosyal demokrat ünvanını veren siyaset dahileri yıllardır “laiklik elden gidiyor, şeriat gelecek” korkusuyla topluma dayattıkları siyasi çıkmazlara oy verdirdiler.

İnsanlar yoruldu...

Artık istemedikleri kişileri seçmek istemiyorlar.

Bülent Arınç’ın kullanmış olduğu “yolda bulduklarına arkadaşlarını feda ettiler” ifadesi sanırım CHP için de geçerlidir.

Hak etmeyen bir yığın insan mali gücü olduğu için Milletvekili sıralarına rahatlıkla girebildi.

Seçmen bu acıklı durumu kabul etmedi.

Eleştirdiğiniz zaman “vay efendim partiye zarar veriyorsun” yaygarasıyla karşılaşıyorsun.

Artık bundan sonra her türlü zararı vermeye kararlıyım.

Çünkü bizim yaşadıklarımızın milyonda birini onlar yaşamıyor.

Gelelim MHP’nin durumuna, 7 Haziran seçimleri sonrası hiç bir koalisyon girişimine sıcak bakmadılar.

MHP tabanı iktidar ortaklığı bekliyordu.

Bu olmayınca kopuşlar başladı.

Seçmen muhalefet  partilerinin umursamaz kaprisi yüzünden yoruldu.

Bir de üstüne üstlük istenmeyen vekil adaylarını seçmene dayatınca öyle olmaz böyle olur diyerek tepkiler sandığa yansıtıldı.

HDP’nin durumuna gelince;

Seçmen 7 Haziran seçimlerinde Türkiye Partisi söylemine sıcak baktı, oy verdi.

Ancak seçim sonrası yapılan açıklamalarda HDP’ye verilen bu destek ve oylar kendi oyları olarak görüldü.

Ne söylediler; “bize verilen ödünç oy moy yok”

“Aldığımız oylar kendi oylarımızdır” denildi, yapılan eleştirileri kabul etmediler.

İkinci önemli konu, PKK HDP’nin barış ve kardeşlik söylemlerini bombalı saldırılarla sabote etti.

Hem kürt seçmeninden, hem türk seçmenden büyük tepki aldı.

Gelelim bundan sonraki sürece, Ak Parti almış olduğu oylarla büyük bir sorumluluk yüklenmiştir!

Toplumdaki ayrışma ve gerilim politikalarından uzak durmazsa öyle görünüyor ki, uzak durmayacak!

Seçim süresince  işsize, yoksula, emekliye verilen bir dizi vaatler var.

Ak Parti’nin başarısı sadece kendisine ait değildir.

Muhalefetin başarısızlığı iktidarın başarı hanesine yazılmıştır.

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Vatandaşın ne bekleyecek tahakati ne de verilecek yeni vaatlere karnı tok.