ŞAKA GİBİ
Her konuda lafa giren siyaset erbabı deprem konusunda suskun kaldı.
Söylenecek her sözün karşılığında mahcup duruma düşecekleri belli.
Sözde, ders çıkarmıştık ya da kendimizi öyle avutuyorduk.
Sadece biz değil, devletin tüm kurumları sessiz kalmayı tercih etti.
Öyle ya, asrın felaketi yaşandı bitti sandık!
Bu yaşananlardan hep birlikte ders alacağımızı tahmin ediyorduk.
Güzel bir atasözü var:
Tarih tekerrürden ibarettir.
Bu söz herhalde bizim ülkemiz için söylenmiş olmalı.
Deprem vergilerinin nereye harcandığını sormaya gerek yok!
Bol bol otoban yaptık!
Deprem anında yolların açık olması düşünülmüş olmalı!
Peki, yaşadığımız şehirlerin depreme dayanıklılığının hiç önemi yok mu?
Depremden kurtulan insanların toplanması için ayrılan alanlara ne oldu?
Herhalde depremden kaçanlar AVM’lere ve gökdelenlere sığınacak.
Kısacası hepimiz asrın felaketi konusunda bildiklerimizi unuttuk.
Oysa hepimiz çok ağır bedeller ödemiştik.
Birçoğumuz aylarca, yıllarca evlerine giremedi.
Cumartesi ve Pazar günü yaşanan depremler tokat gibi yüzümüze çarptı.
Akıllı olun, beni unutmayın, benimle birlikte yaşamaya alışın der gibiydi.
Eskiden sivil savunma müdürlükleri vardı.
Her ilçede önemli birikimler oluşturmuştu.
Üstelik deprem bölgelerinde toplumu bilinçlendirmek gibi yükümlülüğü vardı.
Her şeyi çok erken unutuyoruz.
Tıpkı diğer yaşadıklarımız gibi.
Yine Aziz Nesin aklıma geldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.