Sadece Antalya’da 700 bin “yılkı atı” var!
“Yazın çalışıp, 6-7 ay işsiz kalan 600-700 bin sezonluk turizm işçisi Antalya’da çalışıyor... Sezon bittiğinde köylerine, baba evine dönüp kışı işsiz, gelirsiz geçiriyorlar. Kışın, bakımına, külfetine katlanmamak için, dağlara salınan “YILKI ATLARI GİBİ”
Demedim mi Didim Diye
Aktan USLU
16 – DüşünüYORUM: Yılkımı getirin ihtilal yapacağım
Yarın günlerden konuk yazar…
Mustafa YAHYAOĞLU
DİSK Dev.Turizm - İş Sendikası
Genel Başkan
Ülkemiz, Avrupa ve Dünya ortalamalarının üzerinde, oldukça genç bir nüfusa sahiptir.
Eğitim düzeyi yüksek ailelerde azalan çocuk sayısı ve geç evlilikler, eğitimin azaldığı, yoksulluğun arttığı ailelerde, çocuk sayısında ve erken evliliklerde, çocuk gelinlerde artış görülür.
Mülteciler sorunu ve yabancı ve kaçak işçiler sorunu da krizi daha da derinleştiriyor.
EN AZ ÜÇ ÇOCUK DERKEN!!!
İşsizlik artarken, ücretler azalırken, çalışma koşulları her geçen gün daha da bozulurken, sosyal adalet ve fırsat eşitliği yok olurken, “en az 3 çocuk” söylemi hayret verici ve çok düşündürücü bir durum olarak ortada duruyor.
İlköğretim, ortaöğretim, liseler ve üniversitelerde, meslek okullarında ve meslek yüksekokullarında milyonlarca çocuğumuz ve gencimiz eğitim alıyor.
Sadece turizmde, fakülte ve dört yıllık yüksek okullar, turizm ve otelcilik meslek liseleri, iki yıllık turizm meslek yüksek okulları, yüzlerce belediye, İŞKUR, halk eğitim merkezleri, özel eğitim merkezleri ile verilen ‘’Sertifika ‘’kursları, gençlerimizi, ülkenin dört bir yanından, turizme yüz binlerce işçi adayı olarak hazırlamaya çalışıyor.
Devletin bütçesinden önemli rakamlar bu alan eğitimine ayrılıyor.
Gençlerimizin önemli bir zamanı ve ailelerinin kaynaklarının önemli bir bölümü de yine bu eğitim sürecine kullanılıyor.
Peki, bu kadar emek, bu kadar kaynak, bu kadar bütçe amacına ulaşıyor mu?
Hayır.
İşletmeciler ‘’yetişmiş eleman sorunu var’’ diyorlar.
Turizm eğitim kurumlarından mezun olan gençler turizmde çalışmayı tercih etmiyorlar.
Başka sektörlerde iş arıyor, işsiz kalıyor, çalışmıyorlar.
Turizm cazip, çalışılabilir bir alan haline getirilmiyor.
Turizmde son yıllarda çalışanların yaşları 15- 35 aralığında yoğunlaşıyor.
35 yaş üstü iş istek müracaatlarına ‘’yaşlısın’’ cevabı veriliyor, tercih edilmiyor.
Ucuz işgücü arayışı sektörün temelini çürütüyor.
Turizm eğitim kurumlarından gelen ‘’Stajyerler’’ alt pozisyon işler için ‘’Ücretsiz işgücü, bedava köle” gibi düşünülüyor ve uygulanıyor.
Staj yaparken, ‘’Stajını yakarım, okulunla ilişiğini keserim’’ gibi tehdit ve baskı ile öğrencilik yıllarında gençlerimizi iş hayatından, turizmden soğutuyor, uzaklaştırıyor.
Ne yazık ki, ülkemizde işsizlik çok yüksek.
Eğitimli gençlerde, erkeklerde yüzde 25, kadınlarda yüzde 28 işsizlik resmi kayıtlarda görülüyor. Genel işsizlik yüzde 11 iken genç eğitimlilerde bu 2.5 katına varan yükseklikte.
Turizmde Türkiye genelinde 3-3,5 milyona yakın, kayıtlı, kayıtsız, turizm işçisi çalışıyor.
Sadece Antalya’da 1 milyon 350 bin civarında turizm işçisi var.
Yaz sezonu 5-7 ay çalışıp, 6-7 ay işsiz kalan 600-700 bin sezonluk turizm işçisi Antalya’da çalışıyor.
Bunların çok büyük bir çoğunluğu kırsal kesimden gelen gençler.
Sezon bittiğinde köylerine, baba evine dönüp kışı işsiz, gelirsiz geçiriyorlar.
Kışın, bakımına, külfetine katlanmamak için, dağlara salınan “YILKI ATLARI GİBİ”
Turizm genç işçileri tercih ediyorsa, bu eğitimli, pırıl pırıl gençlerinde turizmi iş alanı olarak benimsemesini sağlamalıyız.
Burada kendilerine bir gelecek, güvence, bir yaşam kurabileceklerine inandırabilmeliyiz.
Bu güzelim ülkemize ve geleceğimiz olan gençlerimize hiç kimse bunu çok göremez, görmemeli.”
ALANYA GAZETESİ/DİM TV: HOTED kurucu üyesi ve Onursal Başkanı, turizmci, eğitmen, yazar, sanatçı Hakan Halit Yeni ile birlikte Yeni Alanya Gazetesi ve DİM TV çalışanı Ceren Şahin’e konuk oldu. (03 Ocak 2020)
POSTA TV: Alanya Posta TV’de Gülay Şahin’in programında, turizm işçilerinin sorunları konulu programda. (20 Şubat 2020)
FOX TV: Fox TV’ye demeç verirken. (06 Ocak 2020)
**
Kimdir?
ELEKTRİK MÜHENDİSİ OLMAK ÜZEREYDİ..
1970’lerde İTÜ’den ihraç
edildi. Geriye dönmedi
06 Mart 1951’de Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da dünyaya geldi.
İlk, orta, lise tahsilini memleketinde tamamladı.
Antakya Ata Koleji mezunu.
Türkiye’nin “civcivli” yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği okurken, okul olaylardan ötürü kapanınca 28 gün gidemedi. 3/2 oranlı devamsızlık gerekçesiyle mağdur ve ihraç edildi. Sonraki yıllarda af çıktı ancak dönmedi.
Turizmde mesleğine 1979 yılında İstanbul Etap Otel’de başladı. Kasiyer ve order taker (Konaklama vb. işletmelerde, konukların ve personelin telefonla verilen siparişlerini alma ve karşılanmasını sağlama bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişidir/www.bolgegundem.com) olarak görev yaptı.
1984’te Dev Turizm-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanlığı’na seçildi. 1989 yılının ekim ayına kadar sürdürdü.
1989 yılının ekim ayında Dev Turizm-İş Sendikası Antalya Şubesi’ni kurdu ve kurucu şube başkanı olarak 1993 yılına kadar devam etti.
1993-2011 arası sendikacılığa ara verdi. Bilardo salonu işletti ve antrenörlük yaptı. Antalya Bilardo Spor Kulüp Başkanı.
Aktif siyasette Özgürlük ve Dayanışma Partisi – ÖDP (Günümüz SOL Parti) kurucu il yöneticiliği, il sekreterliği yaptı. Parti; kuruluş amacından tezat şekilde ayrışınca ayrıldı. Aktif siyaseti bıraktı.
Günümüz itibariyle herhangi bir siyasi parti üyeliği yok.
Turizm Çalışanları Derneği’nin uzun dönem başkanlığını yaptı.
15’nci dönem DİSK Yönetim Kurulu Üyesi.
Evli ve bir çocuk babası.
**
Edebiyatımızda Yılkı Atı’nın yeri
“İlk olarak 1970’de yayımlanan, Abbas Sayar’ın ilk romanı -ya da uzun öykü- Yılkı Atı, yazınımızda ayrı bir yere koyabileceğimiz köy temalı romantik bir eserdir.
Yılkı Atı, biçem ve dil yönüyle olmasa da, işlediği sıra dışı konu -atların yılkılık psikolojisi diyebiliriz- itibariyle, edebiyatımızda daha yaygın olan Toplumcu Gerçekçi Köy Romanı çizgisinden ayrılır.
Yılkıdaki atların bedensel, tinsel, düşünsel mücadelelerinin duru bir dille anlatıldığı eser, 1971’de TRT Roman Başarı Ödülü almıştır….”
http://www.mevzuedebiyat.com/
FOTO
YOZGAT’IN İLK MAHALLİ GAZETESİNİN KURUCUSU
ANISINA SAYGIYLA: 21 Mart 1923’te Yozgat’ta dünyaya geldi. Marmara Depremi’ne beş gün kala; ardında derlenmeyi bekleyen pek çok şiir ve yazı bırakarak 12 Ağustos 1999’da İzmir’de hayata gözlerini yumdu. Yılkı Atı; 1970’da TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda derece alan ilk romanı oldu. Ardından Çelo (1972) romanı ile Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, Can Şenliği (1974) romanı ile 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü edindi. 1953’te İstanbul’daki matbaasında 15 günde bir çıkarttığı Bozlak adlı gazeteyi Yozgat’ta dağıttı. Gazete, “Bozok” adını alır ve Yozgat’ın ilk mahalli gazetesi olur.
Kaynağımız ve detay: https://www.biyografi.info/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.