Şehirlerimiz birer bunalım kaynağı.

Hükümet programındaki geç kalmış itirafı okuyun.

Hızlı ve plansız kentleşme, şehirlerde yaşanan hızlı nüfus artışı, motorlu taşıt sahiplerindeki yükseliş, şehir içerisinde ulaşımda yaşanan aşırı yakıt tüketimi, çevre kirliliği, buna paralel yaşanan kazalar ve trafik keşmekeşliği sıkıntıların artarak devam etmesine sebep olmaktadır.

Bu ifadeler Hükümetin 2014 yılı programında yer almaktadır.

Herkes işin kolayına kaçıyor.

Sanki uzaylı Mustafa Topaloğlu yapıyor bunları.

Bu satırları kaleme alanlar, olup bitenden hiç sorumlu değil.

Dört ay sonra, yaşadığımız şehrin trafik kabusunu azaltacak yönetimleri seçme imkanımız bugünden var.

Yeter ki, biz bu imkanı doğru şekilde kullanalım.

Bundan tam on yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanlığına yeni seçilmiş olan İbrahim Karaosmanoğlu, Tatlıkuyu’daki Büyükşehir Belediyesine ait binada basın toplantısı düzenlemişti.

Önce yapacak olduğu hizmetleri anlattı.

Daha sonra sorular faslına geçildi.

Bugünkü gibi hatırlıyorum.

Sormuş olduğum soruların başında “Gebze ve diğer ilçelere tramvay veya metro yapmayı düşünüyor musunuz?” demiştim.

Vermiş olduğu cevap: “Şimdilik öyle bir düşüncemiz yok.”

Bazıları sormuş olduğum bu sorudan rahatsız olmuştu.

Hatta toplantıda, alttan alttan homurdayanlar bile oldu.

Metroyu, tramvayı gereksiz gören yerel yönetimler, şehirleri yaşanmaz hale getirdi.

Artık bu tarihten sonra yapılacak olan tramvay veya metro çalışmaları çok büyük maliyetler gerektirir.

Buna rağmen yaşadığımız bölgenin tek çıkışı raylı sistemdir.

10 dakikalık yolu iki saatte gidiyoruz.

GOSB yolunun sabah, akşam nasıl saatlerce tıkandığını hiç kimse görmek istemiyor.

Park sorunu, trafik sorunu cezalarla çözülmeye çalışılıyor.

Herhalde tek çözüm yolu, ceza keserek hizaya getirmektir...