Aktan Uslu

Aktan Uslu

Okullar olmasa çok güzel idare ederlerdi

Okullar olmasa çok güzel idare ederlerdi

Posta Gazetesi’nde “Sadık Gültekin’le doğru tercih” adlı köşenin yazarı Sadık Gültekin’in 17 Kasım 2021 tarihli, “Şu mektepler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim” başlıklı yorumundan edindiğim bilgi ve özetle;

‘Tûbâ Ağacı Nazariyesi' adlı düşünce sistemi ile tanınan Emrullah Efendi yakın tarih Türk eğitim hayatının önemli şahsiyetlerinden biridir. Emrullah Efendi’ye göre devlet önce elit bir kadro yetiştirmeli, bu elit kadro ilkokul ve ortaokul öğretmenlerini, bu öğretmenler de çocukları ve gençleri eğitmelidir. Cennetteki Tûba Ağacı’nın kökünün yukarıda olmasından dolayı, bu görüş ‘Tûba Ağacı Nazariyesi’ olarak anılır. Bir dost meclisinde şaka maksadıyla söylediği “Şu mektepler olmasaydı, maarifi ne güzel idare ederdim” sözü, eğitimde bir problem yaşandığında mutlaka hatırlanır ve alay maksadıyla telaffuz edilir.

**

Malumunuz; bir sağlık probleminden ötürü 8 ayı aşkın süre boyunca, gazeteciliğimi besleyen sahadan, sokaktan kopmuştum. Yavaş yavaş dönüşe geçtim.

İçinde bulduğumuz günlerde ulusal gündemde de kısmen yer edinen; Güzeltepe İlkokulu’ndaki iddiaları naçizane, ilk haberleştiren gazeteciyim. Özel bir haber çalışması değildi. Hepi topu, Eğitim-Sen Gebze Şubesi’nin velilere dayandırdığı bir basın açıklamasını haberleştirdim.

Haberin ilk üç paragrafı; kurumsal olarak gazetemizi, kişisel olarak şahsımı; haberin geri kalan kısmının tamamı iddia sahibi Eğitim-Sen Gebze Şubesi’ni ve Eylem Bahadır başkanlığındaki günümüz şube yönetimini bağlar. İlk üç paragrafa atfen şunları belirtmek isterim:

Biçim itibariyle, bir tanımlaması varsa dahi bilmemekle birlikte zaman zaman kullanılan bir biçimdir. Gazeteci, aynı zamanda toplumun hafızası olarak hatırlatmada bulunur.

O üç paragrafta eleştiriye ve hatta özeleştiriye açık tek detay vardır. Üçüncü paragraf, yorum da içermektedir. O yolsuzluğun üzerine gitmesi gerektiğini ısrarla dile getirdiğim Şener Doğan şahsında Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü daha üst düzey bir ilçeye terfi ettirilmiştir. Bence; “Yolsuzluğa seyircilik” ödüllendirilmiştir. Dönemin şube müdürlerinden günümüz Köksal Turan’ın da günümüz Gebze Gençlik Merkezi müdürü olduğu yorum katılmamış detay bilgidir. Kısacık olsa dahi habere yorum kattığıma dair eleştirileri kabullenir, hatta özeleştiride dahi bulunurum: Habere bir cümle dahi olsa, yorum kattığım doğrudur. Doğrusu, habere yorum katmamaktır. Oluyor ara sıra…

Ben bunu Şener Doğan ile cumartesi günü yaptığım telefon görüşmesinde de izah ettim. Haberi okumadığına, sağdan soldan duyum üzerine tepki gösterdiğinden şüphelendim çünkü Yenimahalle İlkokulu’nda yolsuzluk vakasına seyirci kalmakla eleştirdim, hala da eleştiririm. Kendisini Güzeltepe İlkokulu’ndaki iddialar ile asla ilişkilendirmedim. Haberin dördüncü paragrafından itibaren, Eğitim-Sen Gebze Şubesi’ni bağlayan bölümde Güzeltepe İlkokulu’ndaki rüşvet iddiasında da Şener Doğan’ı bağlayan hiçbir şey yok.

O ilk üç paragrafta; 2016 yılında Çayırova’daki Yenimahalle İlk Okulu’nda belgesiyle haberleştirdiğim bir yolsuzluk vakası çok kısa, hatırlatma bazında konu edilmektedir.

Gereksiz olduğu için detayına girmeyeceğim. Yine ve yeni bir “Sakıncalı Piyade” dönemimde, mesleğimi Gebze Gündemi diye adlandırdığım bir haber bloğu marifetiyle sürdürdüğüm süreçte önce okulda; 2015-2016 eğitim öğretim döneminde üç eşit taksitle, 250 TL para toplanıp öğrencilere sınav kitabı alındığına dair veli şikâyetlerini haberleştirdim. Yolsuzluk değil ama usulsüzlük kokan bir haberdi ama klasik tabirle, “Pandora’nın kutusu” açılmıştı ve bence kitabına uydurulmuş özünde “yolsuzluk” olan habere sürükledi:

Dönemin Okul Müdürü Ebubekir Zorlu’nun oğlunun adına kurulu Zorlu Tedarik; Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Eğitimde fırsat eşitliği” kapsamındaki kısa adı EBA olan çalışmasına dair içerikleri kitaplaştırıp, sattı. Bu iddiamın belgesini, Zorlu Tedarik’in Facebook sayfasında buldum. Ahlaksız ticaretin duyurusunu ve reklamını içeriyordu. Haberleştirdim.

Günümüz Gebze İlçe Milli Eğitim, dönemin Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan; Kendisi hatırlamaz, kaldı ki üzerinden 7 seneyi aşkın süre geçti ama adım gibi eminim ki o okula ilişkin ilki veli şikâyetleri zemininde usulsüzlük, ikincisi yolsuzluk haberine dair haber öncesi ulaşıp bilgi ve/veya demeç edinmeye çalıştım. Ulaşamadım.

Halbuki aleyhinde bir haber veya yorum olduğunda ne zaman şahsıma ulaşacak olsa kesinlikle ulaşan, aksilik çıkmazsa salı günü yüksek ihtimal, aksilik olsa dahi hafta içi kesin yanına uğrayacağım Şener Doğan’ı ben çürük çarıkları sıva ile kapatılmaya çalışılan Sultan Orhan İlkokulu’nun haberimiz sonrası kapatıldığına dair haberimiz öncesi, telefonumda da kayıtlıdır ki aradım. Hadi aradığım zaman diliminde müsait değildi ama o haber sonrası dahi dönüşü, açıklaması olmadı. Şu soruyu yöneltecektim, zaman aşımına uğramadı. Uğradığımda yönelteceğim: “O okulda, yeni eğitim öğretim dönemi öncesi kayıtlar alındı. Okul, dönemin henüz başında, eğitim başlamışken kapatıldı. Madem bina riskliydi, o okulda bu dönem eğitim, nasıl oldu da başlatıldı?”

Baktım. Üstelik habere rağmen Çayırova İlçe Milli Eğitim ve İl Milli Eğitim’den, Kaymakamlık veya Valilik’ten tık yok. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili birimine ulaştım. Bir bürokrattan demeç değil bilgi aldım. Özetle; “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan kısa adı EBA olan Eğitim Bilişim Ağı’nın eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ana içerikli çalışmasında üretilen ve kitaba/kitapçığa da dökülerek halka ücretsiz oluşturulan hiçbir bilgi, ticarileştirilemez. Vakti zamanında tiraj artırmak isteyen gazetelere o bilgileri yayınlama hakkı, ticarileştirmeme şartı ile verildi, bir dönem sonra o uygulamadan da cayıldı. Aksi durum suçtur, cezası vardır” denildi. Yine aynı bürokrat tarafından Zorlu Tedarik’in mahkemeye verileceği söylendi. (29 Eylül 2016)

O bilgi üzerine; Zorlu Tedarik’in paylaşımından edindiğim reklam anonsunu da belge olarak ekleyip, yazılı başvurdum.

Sonuç: MEB, Zorlu’nun kendi paylaşımını belge olarak kabul etmedi. Ticari olarak basılması yasaklı EBA soruplarını basıp sattığını Facebook’tan duyuran Zorlu tedarik için Bakanlık, “Davacı olacağız” demişti. 8 ay aradan sonra, “Belge yetersiz. Kitapçık varsa davacı oluruz” dedi.

Kuşkum şu: MEB’in bu kararında İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fazlı Zorlu’nun etkisi var mı? Ebubekir Zorlu’nun kardeşidir kendisi.

Bugün hayli uzatmış oldum. Yorumu ikiye bölmek istemedim. Finalde diyeceğim şudur:

Ülke gündeminde yer edinen iddialara dair henüz ne Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Azmi Tunç’tan, ne Çayırova Kaymakamlığı’ndan henüz tık yok.

Eğitim-Sen’in açıklamasında yer aldığı gibi; iddiaların üzerine gidilmediği ve yanıtlanmadığı sürece, kamu zan altında.

Ama kesin eminim:

Dünden bugüne; sadece Milli Eğitim Bakanı değil illerde, ilçelerde milli eğitim müdürleri,

Okullar olmasa eğitimi çok güzel idare ederlerdi.

Bu yazı toplam 6377 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi