Nihayet beklenen oldu ve ülkenin tamamında olağanüstü hal ilan edildi.

Bu durumda tüm hak ve özgürlükler siyasi iktidarın elinde toplanmış oldu.

Gerçi 15 Temmuz darbe girişimi öncesi tablo çok farklı değildi.

Bu durum gösteriyor ki, parlemento baypas edilme ihtimali var. 

Bununla birlikte ülke yeni bir döneme girmiş durumda.

Artık gelecek konusunda duyarlılıkları olan insanlar daha fazla kaygı ve tedirginlik taşıyor.

Buna rağmen ülkemiz insanından asla umutları kesmemek lazım.

Bu yüzden ekmek, aş ve daha çok özgürlük ve demokrasi taleplerini yüksek sesle dile getirmek hepimizin asli görevidir.

İnsanlar mutsuz ve gelecek konusunda huzursuz.

Günlük yaşamda bu konu bariz bir şekilde kendini hissettiriyor.

Olağanüstü hal kararı siyasi iktidarın olağan koşullarda devleti yönetmekte zorlandığını gösteriyor.

Son bir kaç günde binlerce insan göz altına alındı.

Gün geçtikçe gözaltı sayısı çoğalıyor.

Tabi ki, bununla birlikte kaygılarda beraberinde artıyor.

İnsanlar  en büyük tedirginliği ohal’in “cadı avına” dönüşürmü kaygısı.

Bunun nedeni siyasi iktidarın zamanla kendisine engel olabileceğini düşündüğü başta eğitim olmak üzere devlet kurumlarını denetim altında tutmak.

Yeni durum, yeni bakış açıları gerektirir.

Topluma önderlik etmesi beklenen siyasiler bunu gözetmek durumunda.

Son bir kaç günde yaşanan süreç bize bunu gösterdi.

CHP tabanı parti yönetimini zorluyor.

Ciddi eleştiriler yapılıyor.

Parti tabanından yükselen ses iktidara karşı aktif politika yapılmadığı yönünde.

Risk üstlenmeden  sadece mevcut üzerine yorum yapılarak muhalefet görevi yerine getirilemez.

Ortaya somut hedefler ve talepler koymak lazım.

CHP eğer sağlıklı politikalar üretemezse AKP’nin çizdiği alanın içerisinde kendini hapseder.

Sadece darbeye karşı olmak yeterli değil.

Demokrasinin korunup kollanması, hak ve özgürlüklerin daralmasının önüne geçmek lazım.

Bu konuda pazar günü yapılacak olan İstanbul Taksim mitingini çok önemsiyorum.

Darbeye ve darbecilere karşı mücadele  hukuk dışına çıkmadan gerçekleştirmek gerekir.

Darbecilere karşı mücadele verirken özgürlükleri gözardı etmemek lazım.