ÖĞRETMEN GERÇEĞİMİZ...!
Bizim kuşağımız öğretmene gösterdiği saygıyı hiç kimseye göstermezdi.
Aradan geçen onca zaman içerisinde öğretmenlik mesleği ne hale getirildi.
Her 24 Kasım günü öğretmenlerin acıklı yaşam öykülerini dinleriz içimiz burkulur.
Hiç bir yetkili başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere bu durumdan rahatsız olmaz.
Genç bir nüfusa sahip ülkeyiz.
20 milyon öğrenci, 30 milyona yakın veli, 1,5 milyon öğretmen ve öğretim üyesi ile devasal bir eğitim gücüne sahibiz.
Toplasan 100 ülkenin nüfusundan daha çok öğrenci sayımız var.
Hemen hemen her evden okula giden öğrenci bulunmakta.
Eğitim yükü herkes için oldukça ağır.
Ancak birileri var ki, onlar en ağır yükü omuzlarında taşıyor.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk “Yeni Nesil Sizlerin Eseri olacak” diyerek öğretmenlere öylesine bir görev ve sorumluluk verdi ki, bundan daha önemlisi olamaz.
İşte bu yüzden çocuklarımızı ve ülkemizi seviyor, onların geleceğini önemsiyoruz!
Herkesin mutlu ve huzurlu bir o kadar başarılı olmasını istiyoruz.
İyi bir eğitim her yurttaş için temel bir hak olduğuna inanıyoruz.
Öyle ise gelin hep birlikte eğitimcilerimize sahip çıkalım.
Çünkü öğretmen mutlu ve umutlu değilse bir ülke kesinlikle mutlu olamaz.
Öğretmenlerimizin çok fazla sıkıntısı var.
Bir hafta boyunca onların sorunlarını sıkça duyacaksınız.
Taki yeni bir 24 Kasım Öğretmenler Günü gelinceye kadar.
Aslına bakarsanız unuttuğumuz onların sorunları değil.
Çocuklarımız ve ülkemizin geleceğidir.
Kime sorarsanız en değerli, en önemli dileği çocukların geleceğidir.
Peki öyle ise neden öğretmenleri sadece 24 Kasım’da hatırlar olduk.
Bizi bu noktaya getiren nedenleri değil, sonuçları bile konuşamıyoruz.
Şöyle bir empati yapalım.
Gün içerisinde çocuklarımızla ne kadar zaman geçiriyoruz.
İstesek de istemesek de, beğensek de begenmesek de çocuklarımız bizden daha fazla öğretmenleriyle zaman geçiriyor.
Bu durumda öğretmen öğrencinin rol modeli olması kaçınılmazdır.
Onlar ne kadar mutlu olursa, onlar ne denli huzurlu olursa eğittikleri çocuklar da o denli mutludur.
Vizyonları, giyim tarzları, hayata bakış açıları, hoşgörü ve hoşgörüsüzlükleri herşeyleri öğretlerine benzemesi kaçınılmaz olur.
Öyle ise önce öğretmene iyi eğitim vereceğiz, onları mutlu edeceğiz daha sonra bu mutluluğu sokakta hayatın her alanında görme imkanımız olacak.
Boşuna dememişler üzüm üzüme baka baka kararır.
İşin özeti hayatımızdan okulu ve öğretmeni bir çıkartın geriye ne kalır.
Her meslek çok saygındır önemli olan onların hepsini yetiştirendir.
Bunun da adı öğretmendir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.