NEREDEN NEREYE...!
Ak Parti iktidarı referandum için var gücüyle asılıyor.
Yeni sisteme geçmek için insanlardan oy talebinde bulunuyor.
Konuşmacı hatipler şöyle bir yöntem izliyor.
15 yıllık AKP iktidarlarında ülkeyi nereden nereye getirdiklerini anlatıyor.
Türkiye’ye çağ atlattıklarını anlatmayı ihmal etmiyorlar.
Duble yollardan, barajlardan, hava alanı, köprü, tünel gibi icraatları peş peşe sıralıyorlar.
Övünme ve övgü bölümü tamamlandıktan sonra sıra kötüleme ve ötekileştirme faslına geçiliyor.
Mevcut sistemi yerden yere vurmaya başlanıyor.
Tabiki akla gelen ilk soru kötülemiş olduğunuz bugün ki sistem sayesinde çok övündüğünüz onca işleri nasıl gerçekleştirdiniz...?
Neyse bu ayrı bir konu.
Sistemin adeta paranga olduğunu iktidara iş yaptırmadığını, bürokratik vesayeti getirdiğini, çift başlılık yarattığını iddia etmekten geri kalınmıyor.
Parlementer sistemi kötülendikçe kötüleniyor.
Madem bu sistem bu kadar kötüydü neden 15 yıldır buna ses çıkartmadınız?
Hatta şöyle bir soru sormakta yarar var.
Meclisi işlevsiz hale kim getirdi?
Vekillerin parmak indirip kaldırmaktan başka bir işlevi olmadığını söylemek o meclise büyük bir haksızlıktır.
Ortaya öyle bir manzara konuyor ki, sanırsınız durum içler acısı.
Zannedersiniz ki, bu sistemle bu ülke idare edilmesi mümkün değil.
Sanırsınız ki herşey bitti, referandumdan evet çıkması için herşey zorlanıyor.
Sorulması gereken soru şu;
Sandıktan “Hayır” çıkarsa ne olacak?
Parlementer sistem aynen devam edecek.
Cumhurbaşkanı aynı cumhurbaşkanı.
Başbakan da aynı kalacak.
Meclis aynı meclis..
Bürokrasi değişmeyecek .
Anlayacağınız herkes yerli yerinde kalacak.
Yerden yere vurulan tu-kaka ettikleri sistem aynen devam edecek.
Öyle ise insanlar şunu sorma hakkına sahip.
Bakacak oldukları gerçeklere tu-kaka etmemeli.
İnsan odaklı olmayan hiç bir sistem yaşamaz.
Bunun pek çok örneği var.
Çoğulcu parlementer sistemi olmayan ülkelerde adil ve eşit bölüşüm olmaz.
Hatta derdinizi anlatacağınız makam bulamazsınız.
Hukuk devletinin olmadığı yerde hiç kimsenin güvencesi kalmaz.
Bu yüzden “hayırlı” ve bol güneşli bir hafta sonu dileklerimle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.