Nasıl yaşıyoruz ?
Hemen hepimizin yaşamı sanki bir pamuk ipliğine bağlı.
Bunu neden söylüyorum dersiniz ?
Söylüyorum, çünkü 2020 hemen hiç akla gelmeyecek felaketlerle karşıladığımız yıl oldu.
Çok ayrıntıya girmeden yakın geçmiş günlerdeki birkaç olaydan söz ederek nasıl yaşadığımızı örneklemeye çalışacağım.
Önce, Gebze'dki beş katlı bir binada yaşanması muhtemel facianın izleri...
Bina beş katlı ve bodrum katındanki fuel oil tankı spiral makinesiyle kesilmeye çalışılıyor. İyi de, can güvenliği, bina ve çevre güvenliği alınarak mı işlem yapılıyor ?
Sonuca bakarsanız tabi ki hayır...
Kesme işlemi sırasında çıkan kıvılcımlar sonucu yakıt tankı alev alıyor ve binayı dumanlar kaplıyor. Herkes, kendini dışarı atarak kurtarıyor. Bu sırada yangına müdahale eden itfaiye ekipleri de tankı söndürüp soğutmaya alıyor.
Özcesi, tedbirsizlik ya da yeterli düzeyde tedbir alınmayışı faciaya yol açabilecekti. Ve pamuk ipliğine bağlı yaşama birileri veda edebilecekti. Tek sevincimiz, bunu yaşamamak oldu.
Tabi ki, bir sonraki vakaya kadar...
Ve pakdemirli günler...
Çayırova’da bir sokağın karantinaya alındığını duyunca şaşırmadım ama öfkelendim.
O sokakta pozitif vaka ve bunlarla temaslı kişiler tespit ediliyor. Bazı kişiler tedavi altına alınırkn, İlçe Hıfzıssıhha Kurulu, 21 Haziran'a kadar o sokakta karantina tedbirlerinin uygulanmasına karar veriyor. Belediye de, sokakta yasayanlara ekmek ve maske dağıtıyor.
Tedbirsizlikler sonucu yaşanan virüs salgını nedeniyle yapılan işler için birilerini kutlamak gerekebilir beli. Ama, aynı kişilerin gereken önlemleri zamanında alamamaktan sorumlu oldukları da unutulmamalıdır.
Ne de olsa yaşamımız pamuk ipliğine bağlı, değil mi ?
Bu arada;
Nasıl yaşadığımızı belgeleyen araştırmalardan da söz etmekte yarar var.
Mesela;
Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Mayıs 2020 Dönem Raporu’ndan.
Rapora göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 2 bin 394 TL’ye yükseldi.
Dikkatinizi çekerim, bu harcama tutarı, sadece gıda için yapılması gereken minimum tutar.
Raporda, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına da yer verilerek, yoksulluk sınırı 8 bin 282 TL olarak belirlenimş.
En çarpıcı veri ise açlık sınırınin COVİD krizi sürerken 1 yılda yüzde 18,3 artış göstermesidir.
Yoksullukta bir yıllık artış 371 TL’yi bulurken, asgari ücretteki aynı dönem artışı 304 TL olarak gerçekleşti.
Nasıl yaşadığımıza siz karar verin...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.