Marka Yönetimi
Sosyal medyanın hayatımızın merkezinde yer aldığı günümüzde özellikle kentin lokomotif kulüplerinin ‘ sosyal medya’ yönetimi büyük önem taşıyor.
Türkiye’de bu anlamda Trabzonspor marka ve sosyal medya yönetiminde açık ara önde.
Altınordu’yu başarıya taşıyan muhteşem sistemiyle birlikte o sistemini medya da doğru anlatması da başarısında başrol oynuyor.
Büyümek ve her kesimin sempatisini kazanma yolu; markayı doğru yönetmekten insanlara doğru anlatmaktan geçiyor.
Gebzespor kulübümüz bu anlamda son 2 aydır harika işlere imza atıyor.
Kurumsallık noktasında atılması gereken en önemli adımlardan biri atılarak 65 yıllık mazisi olan kulüp sosyal medyalarında; kurumsal, güncel, özgün çalışmalarını nostaljilerle süsleyerek büyük beğeni topluyor.
Yarın( Cuma) günü Denizyıldızları lisesinde Gebzespor’lu futbolcularla öğrenciler panelde bir araya gelecek. ‘Gebzespor’un yarını konulu’ panelde soru-cevap şeklinde renkli bir söyleşinin gerçekleşmesi bekleniyor.
Bunlar geç kalınmış harika işler, burada kişilerin vizyonu çok önemli.
Bu anlamda Gebzespor sosyal medyasını başarılı bir şekilde yöneten Ali Kemal Kol’u tebrik ediyorum.
Denizliyıldızları’nda gerçekleşecek söyleşinin organizasyon kısmında okul öğretmenlerinden Hüseyin Serbes ve Mücahit Sak’a da teşekkür etmek gerek. Gebzespor bir yol yürüyecekse başarılı olacaksa, böyle isimlerin işin mutfağında olmasıyla olur.
Kulüp, klişe isimlerin dar vizyonuyla değil yenilikçi, yıpranmamış, dürüst isimlerin akılcı vizyonuyla büyür.
Gebzespor kentte ne kadar tanınıyor.
Bir kaç yıl önce test amaçlı sokak röportajına çıktım. Özellikle Gebze stadına en yakın cadde üzerinde esnaflık yapan yaklaşık 30 esnafla Gebzespor’u konuştum.
Yüzde 90’nı takımın hangi ligde olduğunu ve renklerini bilemedi.
Tesadüf mü bilinmez ancak; maçlarına giden esnaf sayısı röportaj yaptığım kişiler arasında neredeyse yoktu.
En son maça gelmiş kişiler; Gebzespor’un 2006-2007 yılında Fenerbahçe’yle yaptığı hazırlık maçına gelmiş. Başka yok!
Vizyonu olan, gerçekten Gebzespor’u yukarılara taşımak isteyen bir yönetim bu kulübü bir an önce halkla bütünleştirecek çalışmalara imza atmalı. Esnaflar ziyaret edilmeli, kent merkezinin önemli noktalarına Gebzespor bayrakları asılmalı ve şuna benzer bir ifade not edilmeli; Bu kentte bir Gebzespor’ Bilin istedik.
Halk Gebzespor’dan uzak kalırsa kent büyükleri de Gebzespor’dan uzak kalır. Siyaset bilindiği gibi kalabalık ortamlarda olmayı sever.
Gebzespor güçlü bir kimlik kazanırsa;
Siyasilerinde, iş adamlarının da destek vermek için çabaladığı bir kulüp olur.
ORHAN KEN VE GEBZESPOR
Futbol artık sadece saha içinde oynanan bir oyun değil.
Saha dışı ilişkiler, psikoloji yönetimi, sosyal yaşam tavır ve davranışlar en az yüzde 50 önemli. Bu anlamda Gebzespor’un yollarını ayırdığı Orhan Ken’in saha dışıyla ilgili deneyim sorunu yaşadığını düşünüyorum. Kendisi düz, doğal ve iyi niyetli insandır.
Futbol bilgisi üst düzeydir ancak belirttiğimiz gibi artık futbol sadece saha içinde oynanan ‘ iyi niyetlilerin’ çok olduğu bir oyun değildir.
Ayrıca Orhan Ken, Gebzespor Teknik Direktörü olduğu andan itibaren maçlara her zaman 2-0 geride başladı. Gerek kadronun eksikliği gerekse kredisinin az oluşu onunla her an yolların ayrılabileceği algısı varken Orhan Ken’den sağlıklı bir hoca performansı beklenemezdi. 7 maçlık performansında, puan kaybedilen maçların tamamında Gebzespor diri ve mücadele gücü yüksek bir futbol oynadı. Bana göre başarısızlık yok, varsa bu başarısIzlık sorumsuz davranan futbolcularındır. Her maçta 5-6 tane net fırsatlar kaçtı. Futbol böyle nankör bir oyun; 2 futbolcu gol atmaz, yada atamaz, kırmızı kart görür, yada görme girişiminde bulunursa gidiyorsun!
Eyüp Tutçuoğlu tercihi bana göre beklenen bir durumdu. Bugün bulunduğumuz konum itibariyle Tutçuoğlu tartışmaya kapalı olmalı. Gebzespor menfaatleri için.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.