12 yılda yaşadıklarımızın pek çoğunu unuttuk.

Ne söylemişti hükümet sözcüsü Bülent Arınç;

 ‘Üç gün sonra herşey unutulur’

Ünlü Şair’imiz Nazım Hikmet diyor ki;

Akrep gibisin kardeşim,

Korkak bir karanlık içerisindesin

Akrep gibi serçe gibisin kardeşim

Serçenin telaşı içerisindesin

İşte bu koşular altında yönetilmekteyiz.

‘Korku’ dağları sarmış.

Neredeyse selam verene bile ‘darbeci’ yaftası giydirilecek.

Bu hafta yoğun ve hareketli başladı.

Pazar sabahı cemaate yakın gazete ve gazetecilere operasyonla güne  uyandık.

Hukuksuz uygulamaya maruz bırakılan her kim olursa olsun ona sahip çıkmak insanlığa sahip çıkmakla eşdeğerdir.

Her gün öfke ile kavgayla gündem oluşturuluyor.

Bu durumun sürdürülebilir tarafı yok.

Hiç kimsenin sosyal ve hukuk güvencesi kalmadı!

Denge ve denetim sistemi yok edildi.

Türkiyenin yetişmiş insan gücü sessiz sedasız göç ediyor.

Herşey seçime endekslenmiş durumda.

Yıkılan kurumların yerine yenisini koyamıyoruz.

Demokratik bir toplumda düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altındadır.

Siyasi iktidarı eleştirmek makul şüpheli durumuna geldi.

İktidar istemediği her konuyu paralel yapı olarak nitelendirmeyi sürdürüyor.

Bu şartlar altında herkes kendisine şu soruyu soruyor;

 ‘Nereye gidiyoruz’!

Pazar günü Gebze Birleşik Haziran Hareketi İlk Toplantısını yaptı.

Her kesimden katılımcı vardı.

Konuşmacılar Birleşik Haziran Hareketi için ‘bir ihtiyaçtan ortaya çıktığını ‘söyledi.

‘Nerede bir mağduriyet varsa Birleşik Haziran Hareketi orada olacak’ sözü üzerinde duruldu.

Bu durum gösteriyor ki, iktidarın dayatmalarına, baskılarına boyun eğilmeyecek.

Bu kabustan kurtulmanın zamanı geldi.

İnsanlık çok önemli bir süreçten geçiyor.

Aydınlar bu sürecin  içerisinde yer almalı.

Gün gelir herkes ‘makul şüpheli’olarak kendini bulur.

Bu yüzden örgütlü toplum yaratmak zorundayız.

İktidarın dayatmaları hergün artıyor.

Gelecek aydınlık yüzlü insanların mücadelesiyle başarıya ulaşacaktır.

Bu yüzden Birleişk Haziran Hareketini önemsiyorum vede destekliyorum.