LOZAN VE TARİHİ GERÇEKLER...!
LOZAN VE TARİHİ
GERÇEKLER...!
Bugün ki yazıma güzel bir atasözü ile başlamak isterim;
“Yetersiz din adamı dinden eder, bilgisiz aydın candan eder, gerçek bilim insanı aydınlatır”
Lozan tartışması epey zamandır ülke gündemine sokulmaya çalışıldı.
Bu işin öncülüğünü yapan “dondurmacı” lakabıyla tanınan kişinin mahareti olduğu bilinen bir gerçektir.
Bu şahsın öne sürdüğü konuların hiç biri tarihle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Sadece insanların inançlarını sömüren propagandadır.
Gelelim Lozan konusuna;
Tarihçi İlber Ortaylı Hoca bir gazeteye yapmış olduğu mülakatta şunları söylemiş;
“Lozan ne hezimettir ne de büyük bir zaferdir.
Diplomasinin zaferi olmaz, olsa bile Avrupa hiç bir zaman bunu Türklere tattırmaz.
Kurtuluş Savaşı’nda süngümüzü nereye dayattık, nereyi fethetttikse orayı aldık.
Hatta savaş tazminatımıza karşılık toprak bile verilmedi.
Sınırımızın ötesinde kalan Edirne Karaağaç istasyonu bize bırakıldı.”
Peki Lozan Nedir ne anlam ifade eder?
Zor şartlar altında Kurtuluş Savaşı’nda kazandığımız ve devam edemeyeceğimiz bir savaş için savaşı bitiren uzlaşma örneğidir.
Tekrar etmekte fayda var.
Lozan fevkalade yorulduğumuz artık kıpırdama ihtimalimiz olmayan zaferden sonra imzalanmıştır.
Üstelik karşı taraf olan Yunanistan ile İngiltere için durum aynıydı.
Ama şunu söylemekte yarar var, savaştan sonra Yunanistan’ı Batılı devletler diplomasi ile korudular.
Lozan, Osmanlı’nın kanını emen, onu sömürge haline getiren kapitalisyonları kaldırdığı için büyük bir zaferdir.
Lozan Savaşta son ekonomik ve askeri kaynaklarını tüketmiş olan bir Başkomutanın, bir liderin barış masasında müzakerelerde kazandığı yeni bir zaferdir.
Lozan’ı inkar etmek ancak iç ve dış politikaya fırsatçı bir yaklaşımın ürünüdür.
Lozan’ı karalayarak varılabilecek bir yer yoktur.
Tarih siyasete malzeme edilebilecek bir konu değildir.
Siz istediğiniz kadar bu konuyu siyasi alana taşıyın tarihe mal olmuş konuları değiştirme şansınız yoktur.
Ege’deki adalar konusuna gelince Osmanlı’nın son döneminde İtalyanların anlaşma sonucu elde ettikleri bu adaları Yunanistan’a devretmişlerdir.
Eğer siyasi ve ekonomik gücünüz varsa bugün bu konuyu Dünya kamuoyunun önüne getirebilirsiniz.
Aksi halde bu tür konular ülke gündemini değiştirmekten başka birşey değildir.
Bu yazı toplam 970 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.