Benim gibi yoksul, garip arkasında güçlü bir ağa babası olmayan bir köylü yaşadığı köyde bir gün köyün  ağasıyla büyük bir kavgaya tutuşur. Ağanın köylülere yaptığı insanlık dışı kötülükleri yüzüne haykırır isyan edip üzerine yürür. Köylüler kavgayı durdururlar birkaç gün sonra  ağanın adamları bizim isyankarı tehdit etmeye başlarlar. Bizimki ağayla boy edemeyeceğini anlayınca ağayı mahkemeye vermeye karar verir. Kazanın en iyi dilekçe yazan yazmanına Ağa’nın köylülere yaptığı bütün insanlık dışı olayları anlatır. Yazman köylü kazansın diye dilekçeyi biraz daha allayıp pullayınca sonra yüzüne okumaya başlıyor o okudukça bizim isyankarda ağlamaya başlıyor. Katip ne oldu niye ağlıyorsun diye sorunca yav kardeşim meğer bu ağa bizim köye ne kadar kötülük yapmışta haberimiz yok.

İki gün önce Şekerpınar’a giderken otobüsün arka koltuğunda ben de oturunca dört kişi olduk. Havdan sudan konuştuktan sonra lafı Türkiye’nin iyi yönetilmediğine getirdim ve ülkenin içinde bulunduğu çürümüşlüğü bataklığı anlattım onlara. İçlerinde Sivaslı olanı uzun yıllar Fransa’da çalışmış. Fransa’da iki saat elektrikler, sular kesilsin yada asansörler çalışmasın veya hükümet bir küçük zam yapsın halk çılgına döner. Hemen sokaklara çıkar hükümeti protesto ederler. Orada herkesin evi, barkı, işi, gücü devletin kendilerine bahsettiği tonlarca hakkı vardır dedi.

Bizde adamı ağzımızı açtık dinledik. Türkiye’de öylemi bizi yönetenler bizi köleleştirmişler. Türkiye’de sokağa çıkmak Azraille karşı karşıya gelmek gibidir. Sokağa çıkmadan önce çelinle, çocuğunla helalleşeceksin. Çünkü hükümet zehirli gazlarını, tanklarını, toplarını, polisini, askerini karşına dizer. Türkiye’de sokağa çıkmak yasaktır. Çünkü; Türkiye’de demokrasi yoktur halk baskıyla zorla yönetilir.

Hukuk adalet çökmüş rengini korur. Fakiri zindana tıkar. Sevgili okurlar Türkiye’yi yöneten bu hükümet var ya Avrupa’nın herhangi bir halkın on beş gün yönetemez. Milyonlarca işçi, emekçi 800 lira 900 lira gibi bir ücrete mahkum olmuş 10 milyon emekli açlık sınırının altında ölümü beklemekte köylüler farklı biçimlerde büyük kentlere göç ettirilmiş ve buralarda açlığa mahkum edilmiştir. Ama kimsede ses yok. Çünkü; Türkiye’de üç kişiye bir güvenlik görevlisi düşüyor. Sevgili okurlar bu iktidar önümüzdeki seçimlerde gidecekti. Ben böyle düşünüyorum. Şayet yeniden iktidara gelirseler bence çok daha iyi olacaktır. Çünkü halkı dayanmanın son noktasına getireceklerdir. Burada görev halkını ve yurdunu seven insanlara düşüyor.