Şahsımda bir üyenin, üyesi olduğu sivil toplum örgütünü sosyal medyadan veya şimdi olduğu gibi köşesinden değerlendirmesi ne derece doğrudur?

Sorusunu kendime yöneltip başladığımda yanıtım şudur..

Bu yorum kişi değil mesele bazlıdır.

Kimseye atar gider, olası yanıt hakkı içermemektedir.

Yapının başında olanların dönemleri süresince; üstelik mesleğin neresinden bakarsanız bakın dibi zorladığı belki de dip yaptığı bir dönemde, “Ne oluyoruz” diye bir genel üye toplantısı dahi düzenlemediği gerçeği ortadadır.

O, bu veya şu gerekçeyle, haklı haksız ayrı mesele..

Hafta içine üstelik Cuma Namazı gibi manevi bir değer de içeren cuma gününe çekilen yarınki kongrenin de mesleğin hiç tartışılmayacağı, seçimden ibaret kalacağı kendisini belli etmektedir.

Şahsım adına yarın ben de önceki kongrelerde olan ortama uyacak, önceliği habere verecek, 15.00’teki Gebze Belediye Meclisi’ne yetişmek için gerekirse oy vermeyi beklemeden 13.00 sularında ayrılacağım.

Başka mecra kalmadığına göre zemin de, mecra da burasıdır.

**

Yine şahsım adına; KOGACE eski Başkanı merhum Barbaros Tantan’a verdiğim bir sözü tuttum.

Kendisiyle KOGACE’yi en son 2020’nin ekim ayında İzmit’te Kitap Pastası’nda..

Gazetemizdeki 12 Eylül röportajının fotoğraf çekimi için bir araya geldiğimizde de konuştuk.

Yönetimin eksik bulduğum yönlerine hak verdi ama, “Cemal Kaplan bir dönem daha sürdürmeli” dedi.

“Hiç olmazsa propaganda için aday öne sürelim…” önerime sıcak bakmadı.

İki ay kadar sonra da malum, kaybettik.

Arada bir daha görüşememiştik.

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti ve ilimiz gazeteciliğinin sonucundan sebep bence utanç sürecinin başladığı 2014’teki kongresindeki gibi bir çalışmamız olmadı.

Bu arada mesele Barbaros Tantan’ın vefatı sonrası şahsımın da içinde yer aldığı kimi ortamlarda konuşuldu.

Karardan cayılmadı.

Kongrede seçime tek listeyle gidilecek. Camiamıza şimdiden hayırlı olsun.

**

Cemal Kaplan’ın yeni döneme dair aday listesinin açıklanmasının ardından kimi sosyal medya yorumlarına göz attım.

Liste, içinde yer alan/almayan kişiler üzerinden tartışma konusu olmuş.

Bence yanlış..

Tartışılması gereken biçim olmalıdır.

2014 kongresi öncesi saha çalışmasını 2013’te başlattık. Henüz aleni açıklamadığımız başkan adayımız Cihan Baylan idi. Malum, çalıştığı Kocaeli TV’nin tam saha çalışmasını başlattığımız süreçte kapanmasıyla belirsizleşen durum sonrası bence her zaman takdir ettiğim bir refleks sergilemiş..

Sandıktan çıkamayacağını bile bile kongreye günler kala, “Adayım…” demiştir.

Her türlü ahlak dışı kuralın aleyhimize işlediği o kongrede geçerli oyun yüzde 30’u gibi, bence o şart ve koşullarda olağanüstü bir oranı da tutturmuştur.

Ancak biz o süreçte saha çalışmasına kişiyi değil hazırlanan bir programı öne sürerek başlamıştık.

Desteği; önceliği programı destekleyenler olmak üzere o modelin hep birlikte hayata geçirilmesi kaydıyla aramıştık.

Hiçbir ilçede hiçbir meslektaşa, yönetime aday olma teklifi götürmedik: “Bu ilçede bu programı destekleyen kaç meslektaş varsa: Bu ilçenin yönetimdeki kota sayısı şudur. Yönetim aday listesinde bu ilçeden kimin yer alacağına da, bu ilçenin bu programı destekleyenleri karar versin.”

Sözün özü şudur:

Mesele KOGACE’nin başkan ve yönetim kademelerinde kimin yer alıp almadığı değil ne yapıp yapmadığı veya ne yapıp yapmayacağıdır.

Birlikte yönetmeyi, birlikte hareket etmeyi hayata geçirip geçirmeyeceğidir.

Önümüzdeki dönemin yönetiminin ilk yapması gereken pandemi koşullarında hangi gün, hangi saat ve zemin uygun olacaksa o gün, saat ve zeminde

Genel üye toplantısı, düzenlemektir.

İkinci önceliği çok konulu bir meslek içi eğitim programı olmalıdır.

10’larca haber örneği sıralarım. Gidişat, gidişat değildir..

Daha çok öneri sıralarım veya sıralanır ama yeri, genel bir üye toplantısıdır.

Ve model yapı aranıyorsa..

TMMOB bileşenleri dâhil olmak üzere tüm meslek örgütlerine saygı duymakla birlikte

Mesleğimize en yakın meslek, avukatlıktır.

Sadece bu dönemini kast etmiyorum..

Dünden bugüne hatta yarınlara..

Kocaeli Barosu modeli kapı gibi orada, İzmit’in göbeğindedir.

Neyi, nasıl ve ne şekil yaptıkları..

Kişiler nezdinde siyasi duruşlardaki çokluğu ayrışmaya, bölüşmeye değil renk ve zenginlik olarak görüp merkezine mesleği aldığında nelerin başarıldığının örnek alınası bir yapılanmasıdır.

Kocaeli’ye, Kocaeli Barosu gibi bir KOGACE lazımdır diyor,

şimdilik olmak kaydıyla başka da bi’şi demiyorum.