Kitap Fuarı'nı ayakta tutmak lazım
Kitap Fuarı, artık Kocaeli ile özdeşleşti. Bence, ölçek olarak Türkiye'nin en büyük kitap fuarı denilebilir. Ama, içerik olarak 'en etkin fuarı' olmaktan çok uzak.
Her yıl bir hafta süreyle açık kalan fuar, bu yıl 11.'sine kapılarını açtı. Ama, ne yazık ki, kitap okurları tarafından henüz tam olarak benimsenemedi.
Öğrenciler de olmasa, fuar hafta içine denk düşen günlerde adeta boş kalacak.
Bitiminde açıklanacak toplam ziyaretçi sayısı ne olur bilemiyorum. Üç gün sonra hep birlikte göreceğiz.
Bu arada, izlenimlerimi paylaşmak istiyorum...
"Kağıttan dünyaların keşfi" sloganıyla tanıtım kitapçığı dağıtılan fuar, organizasyon açısından vasat bir çizgiyi devam ettiriyor.
490 yayınevinin ürünlerini ve yazarlarını okurla buluşturduğu fuarda, söyleşi, panel ve imza günü olarak toplam 750 etkinlik de gercekleştirilmiş olacak.
Ziyaretçileri öğrenci ağırlıklı oldu diyorum, çünkü İl Milli Eğitim Müdürlüğü bütün okullardan öğrencilerin fuara götürülmesi talimatını yayınlamış. Buna uyan okullar da akın akın öğrencilerini fuara taşıdı.
Bütün bunlara, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti'nin fuardaki standında nöbet tuttuğum günlerde tanıklık ettim.
İletişim Meslek Liseleri ve fakültelerin öğrencileriyle keyifli sohbetler yapma olanağı da bulduğum stand, mesleki anlamda bazı eksiklerimizi görme olanağı da yarattı.
Stand içinde kurduğumuz kürsüyü kullanıp bol bol fotoğraf çektiren öğrenciler, günlük olarak dağıttığımız yerel gazeteleri de alıp okudu. En azından okuma alışkanlığı edinmelerine küçük de olsa katkı sağladık.
Bu arada, çeşitli kurumların temsilcileri ve protokol üyeleri tarafından da ziyaret edildik. O ziyaretlerde, mesleki sorunlarımız, yeterliliklerimiz ve de kente dair düşüncelerimiz sıklıkla kabul görmesine rağmen önemsenmesi gereken eleştirileri de aldık.
Fuarın konferans salonlarına gelince...
Çok sayıda panel ve söyleşi yapıldığına tanık olduk. Yayınevlerinin ideolojik duruşlarına uygun yazarları okurlarınla buluşturma gayreti olağandır.
Ancak, yerel idare, bu konudaki objektifliğini minimize ettiği için, fuarın kapıları farklı görüşlerdeki yazarlara adeta kapatılmış gibiydi.
Fuarda özellikle sivil toplum örgütlerine tahsis edilen yerler konusunda ciddi anlamda pozitif ayrımcılık yapıldığı da görünen başka bir gerçekti.
İki gün daha fuar hareketliliği devam edecek. Fuarın, sonraki günlere bırakacağı iz dendiğinde akılda çok şey kalmayacağı da ortada.
Bu fuarın oluşmasında harcanan emeğe saygısızlık etmek istemem ancak daha fazla ciddiyet gereği vardır.
Okur-yazar toplumun önemli bir bölümü tarafından kabul gören romancı, hikaye yazarı, şair ve diğer edebiyatçılara da kapılar sonuna kadar açık tutulmalıdır.
Ancak bu yolla fuar daha da işlevsel hale gelir. Popülaritesi ve kalıcılığı artar. Ülke genelinde yazarların ve okurların merakla beklediği fuarlar arasında yerini alır.
Daha çok düşünceyi buluşturup, daha renkli analizlerin karşılık bulduğu zeminler yaratıp ilginin artırılmasına olanak yaratan fuarlarda buluşmak dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.