Kılıçdaroğlu’nun tarihi konuşması
“Teşekkür ederim. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. İki değerli arkadaşlarım Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş’la birlikte bir yola çıktık. Yolumuz aydınlık olsun. Güzel bir gecedeyiz. Beraat Kandili’ni andığımız gecedeyiz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bugün bir adaydan öte bir değişimin temsilcisi olarak karşınızdayım. Uzun zamana yayılan emeğin, özveriyle ilmek ilmek örülmüş bir ortak aklın sözcüsü olarak sizlerleyim. Ben ve ittifakımız bu ülkeyi akılla, erdemle, liyakatle yönetmeye adayız.
Ben sadece bir Cumhurbaşkanı adayı değilim; bereket, huzur ve adalet hasretinin de adayıyım. Gülümseyen yüzleri tekrar görmek için adayım. Bir seçimi kazanmaktan fazlasına adayım. Gönülleri kazanmaya, kaygıları gidermeye, korkuları aşmaya, küskünleri barıştırmaya ve sofralara bereketi getirmek için adayım. Ama sadece ben değil her vatandaşım, oy vermeye gidecek olan herkes, bu ülkeyi hak ettiği yaşam için değiştirmeye adaydır.
Ben uzun bir yolculuktan geldim. Yol boyunca heybemi bu güzel ülkenin insanlarının öyküleriyle doldurdum. Onların yüzleri, sesleri, özlemleri bana pusula oldu. Şimdi onlarla birlikte adayım. Bize kader dedikleri bu nizamı değiştirmek istiyoruz.
Sevgili halkım, sevgili dostlarım, sevgili kardeşlerim, kimler aday biliyor musunuz?
Ankara’da elektriği kesilen İbrahim’e misafir oldum. İbrahim Bey adaydır.
Bartın’da maden faciasında hayatını kaybeden maden işçisi Rıdvan’ın ailesini ziyaret etmiştim. Rahmetli Rıdvan’ın oğlu Emrullah adaydır.
Şanlıurfa’da evladı için nöbet tutan Emine Şenyaşar’a sarıldım. Emine Hanım adaydır.
8 Şubat’ta Samandağ’da, “içerde annem, abim ve babam var, ses veriyorlar, termal kamerada ısı da var ama girecek ekipman yok” diye bize feryat eden gencimiz aday. Tüm depremzedeler aday. Böyle bilmeniz gerekiyor.
Ekmeğini çöpten çıkartan, ekmek teknesi gasp edilen kağıt toplayıcılarının deposuna gittim, çaylarını içtim. İşte oradaki Baver Bey aday.
“Süt veren ineğini kesip kredimi ödüyorum” diye feryadını dinlediğim çiftçi Meliha Hanım aday.
28 Şubat sürecinde öğretmenlik mesleğinden atılan Sultan Kara ve ailesine gittim, onları dinledim. Sultan Hanım da aday.
Ergenekon kumpasıyla canına kastettikleri Kuddusi Okkır’ın evine gittim. Beni metanetle karşılayan Sabriye Okkır Hanım da aday.
Torbacılara öldürttükleri Sinan Ateş'in eşi Ayşe Hanım da aday.
73 yaşında Kaz Dağları'nı savunan Hanife Teyze de aday.
KPSS’de derece yapmasına rağmen atanamayan Salih Can’ı dinlemiştim. Salih Can da aday.
Gezi Parkı Davasında haksız yere hapiste yatan şehir plancı Tayfun’un biricik kızı, evladımız Vera’mız da aday.
Sadece ben değil 84 milyon aday, 84 milyon!
Hani şu SADAT militanlarıyla korkuttuklarını sandıkları 84 milyon.
Ekmeği, suyu, geleceği çalınmış o 84 milyon. O 84 milyon da aday. Çaldıkları 418 milyar doları geri isteyen herkes aday.
Sadece bana oy vermeyeceksiniz, siz kendiniz, sevdikleriniz ve geleceğiniz için oy vereceksiniz. Çünkü bu düzeni değiştirecek olan sizlersiniz. Bu topyekûn bir değişimin başlangıcı. Halktan çalınanı halka geri vereceğiz. Hak ettiğimiz düzeni hep beraber kuracağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Aday ben değilim, aday hepimiz.
Evet, söylemiştim başlıyoruz diye. Sevgili halkım; eyvallah, başlıyoruz!”