Başkanım meyve veren ağaç taslanir meydanı ite köpeğe bırakmayın insanlara bi gram faydası olmayan sabah akşam işi gücü eleştirmek olan iftira olan kimselere laf anlatamasin laf anlamazlar boş gezenin boş kafası.

Türkçe’ye dil kuralları ile çevrilmiş hali

Başkanım. Meyve veren ağaç taşlanır. Meydanı ite köpeğe bırakmayın. İnsanlara bir gram faydası olmayan, sabah akşam işi gücü eleştirmek olan, iftira atan kişilere laf anlatamazsın. Laf anlamazlar. Boş gezenin boş kalfası.

Şahin İLASLAN

DİSK Genel-İş Sendikası

Dilovası Belediyesi İşyeri Baştemsilcisi

Facebook anonsu: Ekmek Kavgası’da çalışıyor!

**

Girizgahtaki paylaşım dün akşam saatlerinde sosyal medyada denk geldi.

Şu sıralar muhalefet tarafından gündeme getirilen, Dilovası Belediyesi’nin çeşitli hizmet alımlarına dair iddialarına ilişkin olarak Dilovası Belediyesi’nde, belediyede örgütlü DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası işyeri baştemsilcisinin konuya dair paylaşımı.

Benim dikkatimi çekense adları tanımları aleni yer almasa da, “Meydanı ite köpeğe bırakmayın” ifadesi.

Burası çok önemli.

Aslında son derece asil ve hatta bence ahlaklı, onurlu, kula kulluk nedir bilmeyen bir canlı türü olarak köpeklerin veya bir diğer tanımla itlerin, bir başkaları için hakaret ifadesi olarak kullanılması..

En basitinden ahlaksızca bir tutumdur diye düşünüyorum.

**

Türkiye, malum “Yeni Türkiye…”

Söz konusu paylaşımda bulunan kişi üzerinden sorguladığımızda şunu görmüş oldum.

Ne işçiliğinin, emekçiliğinin..

Ne de bir şekilde seçildiği işyeri baştemsilciliğinde, işyeri baştemsilcisi olmanın ne olduğunu bilmeyen, o makamın dahi ağır geldiğini, aslında taşıyamadığını şahsında sergileyen bir zevat.

Dilovası Belediyesi’nde Türk-İş’e bağlı Belediye-İş veya Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş de örgütlü olabilirdi..

Yine o tavır değişmezdi ama DİSK’i her iki konfederasyondan ayrı tutan özellikleri var.

Kaldı ki Türk-İş ve Hak-İş’i de DİSK’ten ayrıştıran özellikleri var.

DİSK’in ne olduğundan bile bi’haber..

Soran olursa DİSK’li bir işyeri baştemsilcisi!

Yazık yahu yazık bu ülkeye..

Bu mudur yani:

Birilerine şirin gözükeceğim diye bir başka birilerine: Meydanı ite köpeğe bırakmayın.

“Ben ahlaklı, onurlu bir insan ve işyeri baştemsilcisiyim” diyecek olana yakışmayacak bir tutum.

**

Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, dün 14.00-15.00 sularında tüm iddialara dair yanıt içerikli yazılı bir açıklamada bulunmuş.

https://www.gebzehaber.net/dilovasi-belediyesi-tarhana-yanit-verdi-350-pilates-topu-aldik-72811h.htm

Mesaisinin büyük kısmı sahada ve sokakta, bir de onları habere/yoruma dökmekle geçen naçizane bir gazeteci olarak masa başında geçen sosyal medya ve mail haberciliğim, zayıf.

Diğer meslektaşlarıma nazaran, birkaç saat geç farkına vardım.

Dikkatle okudum.

Eniştesine ait şirketten belediyeye mal teminine ilişkin iddialara dair en ufak bir yanıt yok.

Malum..

Gerek belediye yasalarına

Gerekse AKP’nin artık kendisinin dahi unuttuğu kuruluş ilke ve propagandalarına tezat bir durum.

**

Öte yandan daha da vahimi..

En son yaşanan Ruhsar Pekcan vakasında da tanık olduk ki..

Bir kişi düşünün.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ismi üzerinden gümrüklerde sahtekarlık yaparak ürün geçirmekten sabıkalı olsun..

O kişi ülkeyi artık yönetemediğini her şekilde kanıtlayan tek adam tarafından üstelik o sabıkaya rağmen Bakanlık görevine atansın..

Bakan olduğu kuruma kendi şirketin mal satsın.

Mesele açığa çıkınca Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Ürün ucuza temin edildi” denilsin ama Bakanlığın da yalan söylediği belgelensin.

O ahlak fakiri, dolandırıcılık sabıkası görevden alınırken bırak hakkında soruşturma açılması…

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir de teşekkür edilsin.

O teşekkür var ya o teşekkür.

Tuzun koktuğu, çivinin çıktığı “Yeni Türkiye”de her tür ahlaksızlığın “meşru” ve “olağan” hale getirildiği..

Din soslu, milliyetçilik ve muhafazakarlık kılıflı vahşi kapitalizm ve neo liberalizmin genelde yerelde hakim olduğu ülkemizde

Bu gırtlağına kadar çamura batmış düzen sürdükçe..

Her türlü ahlaksızlığın ve çürümenin süreceğine dair teşekkürdür.

Ötesi değildir.

**

O bakımdan kişi, birilerine el pençe divan şirinlik yapacağım derdiyle kendi kişiselliğini teşhir eden tavırlara girip ona buna çatarken hakaret ifadesi olarak “İt köpek” gibi tanımlamalarda bulunurken ölçüp biçmeli.

Bence..

Bazı belediyelerde bazı işyeri baştemsilcilikleri başta olmak üzere tüm meydanlar itlere köpeklere kalsa…