KADIN MISINIZ BAYAN MI?

KADIN MISINIZ BAYAN MI?

 

Okumayı sevenler bilir, okuduklarınızdan birçok şey öğrendiğiniz gibi, o yazılardan, yazarların olaylara bakış açılarını, hayat görüşlerini de yakalarsınız.

Geçen gün adını duymadığım bir bayan yazarın, kadın davranışlarını ele alan ve kesin düşüncelerle yargılayan yazısına tesadüfen rastladım. Aynı yazar, birçok yerde ‘kişisel gelişim’ adına seminerler de veriyormuş.

Yazıyı okuyunca, Türkiye’nin geleceği hakkında, bir kez daha karamsarlığa kapıldım. Çünkü bütün kadınları davranışları üzerinden 35 madde ile kategorize etmiş. Yani dişileri ‘Kadınlar’ ve ‘ Bayanlar’ diye önce ikiye ayırmış, sonra da ‘Has Kadın’ ve ‘Bayan’ diyerek, bu iki kavram üzerinden hemcinslerini kıyaslamış. Bayan diye sınıflandırdıklarını, bu 35 maddede küçümsemiş, hatta onlarla kendince alay etmiş.

Yazı ‘bay-an’ kelimesinin uyduruk ve erkeğe özenme olduğunu belirterek başlamış ve evliliklerde yaşanan problemleri de  ‘bayan’ kelimesine bağlamış. Yazarımızın inancına göre, hemcinslerimize hitap edilirken bayan değil de kadın denilirse evliliklerde sorun bitecek gibi gözüküyor.

Ayrıca ‘kadın’ ve ‘bayan’ diye ayırması yetmemiş gibi, bir de ‘kadın’ sınıfına koyduklarını ‘Has Kadın’ diye ayırmış ama ‘Has Kadının’ karşıtı nedir onu belirtmemiş. Acaba bu kişiye göre ‘Has Kadın’ olmayanların hepsi ‘Bayan’ mı yoksa ‘ has olmayan kadın’ gibi bir üçüncü kategori de var mı? Varsa da bu üçüncü “has olmayan kadın”ların özellikleri nedir, orası karanlıkta kalmış.

Bayan yazara şu yönden bir hak verebilirim; kadın ve bayan kelimelerine farklı anlamlar yüklediğimiz, çağrışımlarının birbirinden farklı olduğu doğrudur. Ama bu fark yazarın 35 madde ile sıraladığı farklar olduğunu hiç zannetmiyorum. Yazarımız, kendi tuhaf algısı üzerinden bir değerlendirme yapmış anlaşılan.

 Merak edip  ‘bayan’ kelimesi üzerine bir araştırma yaptım. Bir de ne göreyim Kadın ve Bayan kelimeleri öylesine çok tartışmaya açılmış ki, bu konuyla ilgili birçok kişi fikri beyan etmiş. Mesela demişler ki, “Bayanlar Ligi” söyleminin yerine “Kadınlar Ligi” olmalı. Yazıların çoğu bayan kelimesini dışlıyor ve kadın kelimesinin kullanılması gerektiğini savunuyor.

Bayan yazar seminerlerinde şöyle diyormuş; (Has kadınları kastederek)

“Kadın gül ağacı gibi esnektir. Bayan odun gibidir, eğilip bükülmez.  Kadın konuşmayı bilir. Bayan laf yetiştirmeyi… Kadın güçlüdür; ama zayıf görünmeyi bilir. Bayan zayıftır; ama güçlü gibi görünür.  Kadın takdir etmeyi bilir. Bayan eleştirmeyi bilir. Kadın söyler. Bayan söylenir. Kadın affedicidir. Bayan kincidir. Kadın özür dilemeyi bilir. Bayan bahane bulmayı ve savunmayı yapmayı bilir.  Kadın kurnazdır, duruma göre adım atar. Bayan plancıdır, menfaatine göre adım atar.  Kadın erkeği nasıl elinde tutacağını bilir. Bayan nasıl elinden kaçırdığını bir türlü anlamaz.” 

Bu fikirleri savunan yazara nezaket üslubu olarak kabul ettiğim bayan sıfatını kullanıyorum. Türkiye son yıllarda bu şekil sınıflandırmalardan, ayrıştırmalardan ne kadar da hoşlanır oldu. Gülmek mi lazım halimize, yoksa oturup ağlamak mı, karar veremedim.

Belli ki yazar kendi dünya görüşü ve sınırları içerisinden bir yargıya varmış. Oysa ben nice bayanlar gördüm bahsettiği birçok has kadın özelliğini taşıyan, nice has kadınlar gördüm küçümsediği bayanların özelliğini kendinde barındıran.

Peki, niye tartışılıyor? Valla ben pek anlayamadım, doğrusu. Anladım bir şeyler de, bu kadarı da olmaz dedirten cinsten olduğu için yazmaya gerek duymadım.

             Her dilde zaman içinde bazı kelimeler yok olur, bazı kelimelerin anlamları değişerek gelişir ya da daralır, bazı kelimeler de o çağın kültürüne göre taze doğar. O yüzden dillere “canlı bir varlık” denir. Yani siz ne yaparsanız yapın dil kendi seyrinde ilerler ve gider.

Ben, bayan kelimesini seviyorum. Kadın kelimesine göre daha yumuşak ve kulağa daha müzikal geliyor. Dillerin müzikalitesine de önem veririm. Nasıl ki avrat, karı(15.,16 yy. eserlerimizde bu kelimeler kullanılırdı) kelimelerine kadın kelimesini tercih edersem aynı nedenle, bayan kelimesini de kadın kelimesine tercih ederim. Ama “kadınsı özellik”  yerine “bayansı özellik” kullanamam. Çünkü birincisinde endam, zarafet çağrışımları yüklüyken, ikincisinde biraz küçümseme var.

Bir kız için “bayan” kelimesini kullanabilirim ama “kadın” kelimesini kullanamam. “Merhaba Kadınlar” demek yerine “Merhaba Bayanlar” denilmesini daha naif bir söylem bulurum.

 

             Âdemoğluna, sadece insan olduğu için saygı duyabilmeyi öğrenmedikçe, nefret ve kıskançlıklarımız devam ettikçe, topluma hiçbir faydası olmayan sınıflandırmalar, ayrıştırmalar ne yazık ki devam edecek.

Bu yazı toplam 158 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi