Güçlü ve güçsüzler vardır.
Hem gücünü hem aklını kullananlar, bir de  güçsüzlüğünü cehaletiyle arttıranlar.
Hem güçsüz olup, hem de cehaletini kabul etmeyenler zararlıdır.
Önce kendine, sonra yakın çevresine, daha sonra çevresine, topluma, ülkesine ve
tabii ki evrene.
Bilmemek elbette bir kusur değildir.
Öğrenirsin.
Ama bilmediğini reddetmek, büyük kusurdur.
Bu reddin kaynağı, kişiliğimizin 'İD' de kalmış olmasıdır.
Yani doğduğumuzda sahip olduğumuz, hiçbir şey bilmeyen ilkel diye tanımlanan
benliğimizde...
İD biyolojik gelişim süresince gelişir, EGO'yu oluşturur.
İşte burada ince bir çizgi var, konumuz da bununla ilgili.
Eğer gelişme sürecinde, algılarımızı doğru kanalize etmezsek, ego bizi kullanmaya başlar.
Ego'muza hizmet ederiz.
Ancak göz ardı ettiğimiz şu ki, bu hizmet süresince en büyük zararı özümüze veririz.
EGOist oluruz.
Menfaat zannettiğimiz güdülerimizin savaşında, sözde zaferler yaşarız.
Oysa ki yenilmişizdir.
Ben diyen yenilmeye mahkumdur, bu değişmez bir kuraldır...
Tek başımıza yaşamıyoruz, insan toplulukları halinde yaşıyoruz.
Eko-sistem zincirinden kopmamız mümkün değil.
Sağınıza, solunuza, biraz daha uzağa, yaşadığınız topluma ve dünyaya bir bakın.
Savaşlar, kin, öfke, nefret, gözyaşı, ölümler var...
Tek nedeni ise, yukarıda bahsettiğim id'den kopamayan ego'muz hizmet etmemiz...
Bilmediğimizi kabul etmediğimiz için insanlar bu halde.
Bilgi sonsuz olan soyut bir kavramdır.
Bilsek bile biliyorum diyerek gelecek olan akışı engellememeliyiz.
Koyun teorisini bilirsiniz.
Toplum simülasyonu için elzem gerekli olan teoridir.
Bu teori güçlü, akıllı ama  aklını olumsuzluğa adayanlar tarafından kullanılır.
Amaçları kendi menfaatlerini gözettiklerine inanarak, zaferler kazanma çabasıdır.
Ve  görünürde kazanırlar...
Yumuşak karnımız dediğimiz zayıf yönümüzü tespit edip, o yönü kullanırlar.
İşte bu yumuşak karnımız, bilgisizliğimizdir.
Din olgusunun kullanılması budur.
Kaynağı sevgi olan evrensel bakış açısına, kelle keserek hizmet etmek diye bir eylem olamaz.
Din adı kullanılarak yapılan her türlü eylem;kötü insanların, bilgisiz insanları kullanması
sonucu gerçekleşir.
Eylem sonucu en büyük zararı, yine eylemi gerçekleştirme de kullanılan bilgisizler görür.
Ki sonuçlarını hepimiz yaşıyor ve görüyoruz.
Göz yumulan her kötü eylem, bize yakınlaşır ve zarar vermesi kaçınılmaz hale gelir.
Devam eden katliamlara seyirci kalmanın sonucu da bu olacaktır.
Sözün kısası öğrenin, bilgiyle donatın kendinizi ki...
Her Işid'diğinize  inanmayın!
Nazım'ın dediği gibi;
 Demeğe dilim varmıyor ama,
 Kabahatin çoğu senin canım kardeşim!