İşçileri Çalıştıranlar Salgının Yayılmasından Sorumludur
Fabrikalarda uygulanması gereken esas kural, zorunlu olmayan alanlarda üretimin durması ve işçilerin ücretli izne çıkarılmasıdır. Fakat iktidar her söze başladığında emeğin yanında değil sermayenin arkadaşında olduğunu dile getirirken bunun pekte imkânlı olmayacağı görülüyor. AKP’nin politikası çarkların her ne olursa olsun dönmesi üzerine kuruluyken, patronlar bundan cesaretle, emekçileri ölümüne çalıştırıyor.
Bunun bir örneği geçtiğimiz günlerde İstanbul Tuzla’da yaşandı. Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Valfsan’da çalışan işçilerde koronavirüs tespit edildi. 300’ün üzerinde işçinin çalıştığı ve salgının hızla yayıla bileceği fabrikada patron üretimin devam etmesini, olası bir durumda işçilerin tazminatsız işten atılacağını söyleyerek tehdit etti. Sendika yönetimi üyelerine işten kaçınma haklarını kullanmalarını söylerken işçiler Devletin, çalışanın arkasında olmaması ve işten atılma korkusu nedeniyle üretimi durduramadıklarını dile getirdi. Fabrikada çalışma tüm risklere rağmen devam ediyor.
Yine HARB-İŞ Kocaeli Şubesinin, Gölcük Tersanesi Komutanlığına yazdığı yazıyla bir işçiye Kovid-19 tanısı konulduğu ortaya çıktı. Testi pozitif çıkan işçinin çalıştığı işyeri ve bindiği servisteki işçilerin de risk altında olduğunu belirten sendika, İş Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna acil toplanma çağrısı yaparken, işçiler önlem için üretimin hemen durmasını istedi. Ancak tersanede işçiler çalıştırılmaya devam edildi.
İzmir’de bulunan Akar Tekstil’de ise çalışan bir işçinin koronavirüs testi pozitif çıktı. DERİTEKS’in örgütlü olduğu ve 2 bin kişinin çalıştığı fabrikada, haberi öğrenen işçiler işten kaçınma haklarını kullanarak üretimi durdurdu. İş bırakma kararı üzerine eli sopalı bir grup işçilere ve haber yapan gazetecilere saldırmaya çalıştı. Fabrikada virüs tespit edilen işçi sayısı 50’ye yükselirken iş bırakma eylemi yapan işçilerden savunma istendi.
Gaziantep’te ise Melike Tekstil firmasında çalışan iki işçinin Kovid-19 testinin pozitif çıktığı iddiası üzerine işçiler iş bıraktı. Patron işçilerin çalışmak istememesine rağmen zorla üretimi devam ettirirken DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, korona virüs tespit edilen konfeksiyonlarda üretime zorla devam edildiğini sosyal medya hesabından paylaştığı için gözaltına alındı. Melike Tekstil patronu ancak haberlerin basında daha fazla duyulması ve gelen tepkiler üzerine üretime ara verildiğini açıkladı.
Bir başka örnek ise Kocaeli Gebze’de yine Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sarkuysan’da yaşandı. 6 işçi, Kovid-19 şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Yapılan testlerden beşi pozitif çıktı. İşçiler gerekli önlemlerin alınmaması ve salgın tehlikesi nedeniyle işten kaçınma haklarını kullanarak üretimi durdurdu. Patron ise işçilere mesaj göndererek üretime devam etmemeleri durumunda haklarında yasal işlem başlatacaklarını bildirdi.
İşçiler kararlıydı. İşten kaçınma haklarını içeren dilekçeleri doldurarak fabrikadan ayrıldı. O akşam kentte sıra dışı bir olay yaşandı. Sarkusan işçilerinin üretimi durdurması üzerine Kocaeli Valiliği kentte “iş bırakma” da dâhil tüm eylemlerin 15 gün süreyle yasaklandığını duyurdu. Sarkusan işçileri aldıkları karardan vazgeçmedi. Gece yarısı açıklama yapan Valilik ise "İş bırakma yasağı sehven yazıldı" diyerek metni düzeltti.
Yukarıda yaşananlar iktidarın ve patronların emeğe ve emekçilere verdiği değerinde göstergesi. Sonuç olarak şunu söyleye biliriz. Bir tarafta tüm risklere rağmen, işçilere çalışacaksınız diyen iktidar. Diğer tarafta bahçeli villalarının en güzel köşelerinden fotoğraflar paylaşıp evinde kal çağrıları yapan patronlar, bir diğer tarafta günde 8 - 12 saat ölüm riskiyle çalıştırılıp öğlen yemeğinde ekmek arası ıspanak verilen yoksullar. Yaşadıklarımızın özeti budur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.