Recep Yıldız: Hocamız canımızdır. Saygı duymayı öğrenin önce. Beğenmiyorsan gitmezsin. Başkası adına fikir yürütmekte nedir. İnsan ayırmak doğru bir şey mi acaba. Sana göre doğru olmayan bize göre doğru olabilir. Hocamız vazgeçilmezimizdir. Nokta.

Bilal Yılmaz: -Recep Yıldız’a- Saygısızlıktan başka bir şey değil abi. Sözde gazetecilik bu olsa gerek. Saygı olmadan gazeteci olunmaz.

Bilal Yılmaz: Önce dinimize, sonra dinimizi anlatanlara saygı duyacaksın. Yaptığın ve yapacağın haberi önce düşünerek yap ki ucu nereye gidiyor, bil. Saygısız başlık atma. Et tüccarı dediğin adam dinimizi anlatıyor.

Recep Yıldız: -Bilal Yılmaz’a- Eyvallah kardeşim, eyvallah. Sizin gibi kardeşlerimiz olduğu sürece hocamıza kimse bir şey yapamaz. Onlar LGBT’ye gelince kucak açarlar. Hocayı eleştirir olmuş.

Bilal Yılmaz: -Recep Yıldız’a-: Kişi kendini görürmüş abi. Yaptığı yorumu, hocamızın adına iade ediyorum.

Enes Şahin: Bravo Zinnur başkanımıza. Bugün Gebze Kültür Merkezi. Yarın kapalı spor salonu. Daha sonra Gebze Stadı. Alışacaksınız.

**

Türkiye Cumhuriyeti Gebze Belediyesi’nin hilafet çağrısı bir tarafa toplumun yarısını oluşturan kadınların görünürde bir kısmına ancak bence tamamına atfen aşağılama ve hakaretleri ile bilinen Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı’yı “İmanın yeniden inşası” konulu sohbete daveti üzerine dün akşam saatlerinde şahsıma ait Facebook sayfasından gösterdiğim tepkimin ardından iki yurttaşın tepkisi, girizgâhtaki gibidir.

Tepki sahiplerinin orijinal tepki biçimleri, sayfamdaki gibidir. Köşeme alınmış hali, Türkçe kurallarına uyumlu hale getirilmiş şeklidir.

Bir de o paylaşım şahsımda bir gazeteci haberi değil, bir yurttaş tepkisidir. Tepki sahiplerine hatırlatmak gereği duydum.

Tepkimdeki kelimeleri bu köşeye taşımıyorum. Merak eden bakıp okur. Malum. Memlekette kadın vücuduna “et” benzetmesi yapanlar dinimizi anlatan imam ve baştacı. Onlara, “Et ….” diyenler, gırla gitsin.

Ben Konakçı’nın hilafet çağrısına çok fazla değinmeyeceğim ancak hilafetçiyi davet eden kurumun, Türkiye Cumhuriyeti kurumu olduğunu kurumun bugünkü yöneticilerine de, davet ettiği zevata da hatırlatmakta fayda var.

Siyasal İslamcı vahşi kapitalist düzenin beslenenlerinden değilsen ve hilafet çağrısında samimiysen, omurgalıysan, şahsiyetliysen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarında ve o kurumların davetlerinde yer almazsın.

Kaldı ki şahsım adına bu ülke ve dünya için özgürlükçü sosyalizme dair nasıl bir beklentim, hevesim ve söylentim varsa hilafetçiler dâhil herkesin kendisini ve talebini ifade hakkı vardır.

Dürüst, samimi, dik olmak kaydıyla..

Ona bakarsan 28 Şubat süreci öncesi Şevki Yılmaz da çok bir Milli Görüşçü (Samimi Milli Görüşçüler için sözüm meclisten dışarı) mücahit, falan filandı.

Meselenin sosyolojik boyutuna gelince…

Tekrar hatırlatmakta fayda var..

Gebze Belediyesi, idarecileri seçimle seçilen bir devlet kurumudur. Seçimler bittikten sonra seçilenler toplumun her kesimine eşit, adil…. hassas olmalıdır.

Halil Konakçı..

Hilafet çıkışı ile bu ülkenin ve ilçenin Kemalistleri başta olmak üzere önemli bir kesiminin tepkisini çekmiş, kimi açıklamaları ile toplumun bazı kesimlerinin sinir uçlarıyla oynamıştır.

“Kadın erkek eşitliği tamamen yalan” diyerek insanları ayrıştıran, “Sokaklar kasap dükkanı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor” diyerek şahsında olmadığını ispatladığını düşündüğüm ahlakın, aslında ne kadar önemli olduğunu sergilemiştir. Kişi ahlak fakiri olduktan sonra, imam olmasının da o fakirliğini saklayamadığını açığa çıkartmıştır.

Gebze Belediyesi; Halil Konakçı şahsında toplumun sinir uçlarıyla oynayan bir zevatı davet ederek günümüzdeki gerilime sebep olmuştur. Gerek karar veren, gerek uygulayanlar tarafından topluma karşı sorumlulukta yetersizler tarafından yönetildiğini ifşa etmiştir.

Günümüzdeki tepki, öngörülebilir bir tepkidir. Aynı zamanda, üstelik seçim sürecinde kasıt da kokmaktadır.

Siyasal İslamcı vahşi kapitalizmin sürmesi için kimi sosyal medya paylaşımlarındaki ifadeler gerekçe gösterilecek, siyasi propaganda haline falan getirilecektir.

Halil Konakçı’dan başkası…

Ahlaklı, insanları ayrıştırmayan, toplumu germeyen, sinir uçları ile oynamayan başka emsalleri yokmuş gibi Konakçı tercihi bilinçlidir.

Şayet Gebze Belediyesi..

Tüm Gebzeliler’in ve halkın belediyesi ise biz aynı konuyu bir de İhsan Eliaçık’tan dinlemek isteriz.

Emperyalizmin ve vahşi kapitalizmin çıkarları doğrultusunda güncellenmemiş..

Kul hakkını ve ahlakı merkezine alan hakiki İslam’ı dinlemek isteriz.

Namaz, oruç… İslam’ın Allah ile kul arasındaki ilişkisini ifade eden ibadetleri uygularız uygulamayız ayrı mesele. Kaldı ki kimseyi bağlamaz..

Ancak ahlak herkesi bağlar diyorum.

Şimdilik, başka da bi’şi demiyorum.