Birkaç günlüğüne Gebze’den ayrıldım, döndüğümde hiç bir şey değişmemişti.

Şehir dışında olduğum için cumartesi gününden Salı gününe kadar yazılarıma ara verdim.

Bugün haftanın ilk yazısını yazmanın heyecanı içerisindeyim.

Bir insanın kendine dair söz söylemesi çok zordur.

Birkaç gün dinlenmek iyi geldi.

Bizim mesleğimiz fikri takip gerektiren bir iştir.

Gündemden koptunuz mu yeniden toparlamak epey zor oluyor.

Fikir işçiliği dünyanın en zor işlerinden biridir.

Yanlış yaptın mı telafisi zordur.

Güzel bir atasözü vardır.

Söz uçar yazı kalır.

Bu kural herkes için geçerlidir.

Söylenmiş söz, yazılmış yazı sizden çıktı mı geri dönme şansı kalmaz.

Bu yüzden kullanmış olduğunuz kelimeleri dikkatli seçmek zorundasınız.

Osman Yılmaz Mahallesi’nde sokak aralarından araç çekicisi vatandaşların arabalarını çekti.

İşten evine dönen insanlar araçlarını evlerinin önünde göremeyince şaşkına döndü.

Yaşanan bu durum izaha muhtaçtır.

Eğer belediye sokak aralarından, mahalle aralarından araç çekecekse, önce araç sahiplerine park edebilecekleri yerleri göstermek zorundadır.

Bunu yapmadan ceza yazmak, araç çekmek yanlıştır.

Ayrıca Osman Yılmaz Mahallesi’nde sokak aralarında sağlı sollu park edilince, yoldan araç geçecek yer kalmaz.

Bazı yerlerde yaya kaldırımı yok.

İmar yolu olarak görünen bazı yerlerde vatandaş bahçe yapmış.

Bütün bunlar düzeltilmeden araç çekme işlemini başlatmak yanlıştır.

Her şeyi ceza yazarak çözemezsiniz.

Belediyelerin görevi çözüm üretmektir.

Önce çözüm üreteceksiniz, sonra kurallara uymayan olursa ikaz edeceksiniz.

Cezalandırma işi en son başvurulacak yöntem olmalı.

Öyle değil mi?