Haydi, daha fazla dayanışma !
Uluslararası Birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, Türkiye sermayesi ve devlet yapılanmasının ketum tutumu dolayısıyla yıllardır çatışma ve kanla anılan gün olup toplumun bütününe korku salınmaya çalışıldı.
Oysa, işçi ve emekçilerin sınıf kardeşi yoksullarla birlikte insanca yaşam taleplerini dile getirdiği bir dayanışma günüdür. Bu gün kimi, neden rahatsız eder ve neden bu dayanışma duygusu bastırılmak istenir ?
Bu sorulara verilecek ortak tek yanıt, sermaye sınıfının elindeki hiçbir mevziyi işçi sınıfı ve emekçilere terk etmek istememesi konusundaki kararlılık yatıyor.
O nedenle, sermaye sınıfının karşısında olan tüm toplum katmanları daha sıkı kolkola girip dayanışmayı güçlendirmelidir. Bunun için de, 1 mayıs sembolik bir öneme sahiptir.
Ama, ne yazık ki, Türkiye’de sermaye sınıfı ve devlet yapılanmasının bilinçli tercihi dolayısıyla, bu emek dayanışmasının sergileneceği gün kan kızıla boyanmıştır.
1886’da, Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun Chicago’da düzenlediği görkemli yürüyüş ile ete kemiğe bürünen 1 Mayıs, dünya işçi ve emekçileri tarafından da İşçi Bayramı olarak kabul edildi..
1860’dan itibaren Ermeniler tarafından kutlanmaya başlanırken, kitleselleşip toplumsallaşması 1886’dan itibaren görüldü.
Bu arada, takvimler 1906 yılını gösterirken İzmir Basmane’de toplanan işçiler “amele bayramı” adıyla kutlama yaptı.
1909’da Üsküp ve Selanik’te, 1910’da Selanik’te, 1911’de Üsküp, Selanik, Edirne ve bazı Trakya şehirlerinde, 1912’de Selanik ve İstanbul’da süren kutlamalar, sonraki 5 yıl yasaklandı.
1919’da İzmir ve İstanbul, 1920, 1921, 1922’de İstanbul, Ankara ve İzmir, 1923’te İstanbul, Ankara, İzmir ve Adapazarı’nda kutlandı.
1924 ve 1925’te başlayan yasaklar, 1935’e kadar bir biçimde sürdürüldü. 1936–1974 arasındaki tek parti ve sonrası dönemlerde de yasaklamalar sürdü.
Uzun süren bu yasaklamaların ardından ilk yasal kutlama 1975’te İstanbul’da bir düğün salonunda, 1976’da ise DİSK’in öncülüğünde Taksim Meydanı’nda yapıldı.
1977 ise katliam yılı oldu…
Taksim Alanı’na toplanan 500 bin emekçinin üzerine çevredeki binalardan ateş açıldı. Alanda 37 kişi yaşamını yitirirken yaklaşık 200 kişi de yaralandı,
İşçiler sonraki yıl aynı alanda yine kitlesel kutlama yaptı.
1979’da Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul’da mitinge izin vermedi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, kitlesel tutuklamalar yapıldı. DİSK’e bağlı bir grup sendika ise İzmir’de kutlama yaptı.
1980’de DİSK Mersin’de 50 bin kişinin katıldığı bir miting düzenledi.
1981–1986 arası 12 Eylül askeri darbesinin yasaklar zinciri 1 Mayıs kutlamalarını da kapsadı.
1987’de İstanbul Beyoğlu’ndaki Emek Sineması’nda “Merhaba 1 Mayıs 1987” adlı gece düzenlendi.
1988’de İstanbul Valiliği’nin yasağına rağmen Taksim’e çıkmak isteyenler polisin saldırısıyla karşılaştı. 81 İşçi, temsilci ve sendikacı gözaltına alındı ve bir kısmı tutuklandı.
1989’da Taksim meydanına çıkmak isteyenlere yapılan müdahalede, polisin açtığı ateş sonucu Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaşında genç bir işçi hayatını kaybetti. Çok sayıda kişi de tutuklandı.
1990’da Türk-İş ve Hak-İş de 1 Mayıs kutlaması için ilk adımları attı.
1991’de İstanbul’da yine yasaklar vardı. Toplam 600 kişi gözaltına alındı. İzmir’de Balık Hali önünde gerçekleştirilen toplantı 12 Eylül sonrasının ilk yasal mitingi oldu.
1992’de, 12 Eylül sonrasını ilk 1 Mayıs mitingi İstanbul Gaziosmanpaşa Meydanı’nda düzenlendi.
1993’te Türk-İş İstanbul’da Abide-i Hürriyet Meydanı’nda, DİSK ise Pendik Meydanı’nda düzenlediği mitingle 1 Mayıs’ı kutladı.
1994’te Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve Kamu Çalışanları Sendikaları Platformu İstanbul’da Abide-i Hürriyet Meydanında ortak bir miting yaptı.
1995’te. Demokrasi Platformu tarafından organize edilen ortak mitingler İstanbul, İzmir, Mersin, Adana ve Ankara’da yapıldı.
1996’daTaksim Meydanı yine yasaktı ve kutlamalar yaklaşık 150 bin kişinin katılımıyla Kadıköy`de yapıldı. Polisin silahsız göstericilere açtığı ateş sonucu Hasan Albayrak, Dursun Odabaşı ve Yalçın Levent yaşamını kaybetti.
1997’de İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, İzmir, Antalya, Denizli ve Uşak’ta yürüyüş ve miting düzenlendi.
1998’deTürk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Çanakkale, Diyarbakır, Malatya, Gaziantep ve Samsun başta olmak üzere pek çok il ve ilçede kutlamaları yapıldı.
1999’de emek platformu tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Kocaeli, Lüleburgaz, Gebze, Eskişehir, İskenderun, Kayseri, Trabzon, Silifke ve Divriği’de mitingler yapıldı.
2000’de Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır, Mersin, Malatya, Tunceli’de mitingler düzenlendi.
2001, 2002 ve 2003’te konfederasyonların ortak mitingleriyle yapılan kutlamalar,
2004’te ise DİSK, KESK ve devrimcilerin Taksim’de kutlama önerisini yeniden gündeme taşındı. Saraçhane’de toplanan işçiler Taksim’e girilemediyse de coşkulu ve iddialı bir kutlama yaptı. Türk-İş ise Şişli’de kutlama yaptı.
2005’te konfederasyonların ortak düzenlemesiyle Kadıköy, İskele Meydanı’nda yapılan kutlamalara yaklaşık 100 bin kişi katıldı. Ankara, Gaziantep, İzmir ve Diyarbakır’da da kutlamalar yapıldı.
2006’da İstanbul Kadıköy’deki kutlamada DİSK, KESK, Türk-İş sendikalarının yanı sıra pek çok siyasi parti ve gruplar yer aldı. Aynı anda Ankara, İzmir ve Kocaeli’nde de kutlamalar yapıldı.
2007’de Taksim yine yasaklandı. Yapılan pazarlıklar sonrası sayısı sınırlı bir topluluk, valilik izniyle alanda açıklama yapabildi. Çeşitli sokaklarında çatışmalar yaşanan kentte 700’e yakın kişi gözaltına alındı.
2008’de de yasaklara rağmen kutlama yapmak isteyenler polisle çatıştı. Yaklaşık 40 kişi yaralandığı olaylar sonrası bin 500 civarında kişi gözaltına alındı..
2009’da TBMM 1 Mayıs’ın, “Emek ve Dayanışma Günü” adıyla tatil olmasına ilişkin kanun tasarısını kabul etti. i. 5 binden fazla kişi Taksim meydanında kutlama yaparken, civardaki sokaklardan meydana ulaşmak isteyenler gaz ve copla dağıtılmaya çalışıldı, sonucunda da 400 civarında gözaltı oldu.
2010’da, 32 yıl sonra Taksim Meydanı ilk kez kutlamaya açıldı. 200 binin üzerinde katılımcı görkemli bir kutlama yaptı.
2011’de Taksim’deki kutlamalara yurt genelinde coşkulu kutlamalar da eklendi. 2012 kutlamaları, ülke genelinde bayram havasında geçti.
2013’te hükümet, Taksim’de inşaat alanı olduğunu bahane ederek, meydanın kutlamalar kapalı olacağını açıklarken, kitleler Taksim’e gitmeye çalıştı. Pek çok yerde polisle göstericiler arasında çıkan çatışmalarda gözaltılar yapılırken, 3’ü ağır toplam 7 kişi yaralandı. Bu kişiler arasında, polisin attığı gaz fişeği kafasına isabet eden 17 yaşındaki Dilan Alp de vardı.
2014’te hükümetin Taksim yasağı inadı sürdü. İstanbul’da OHAL ilan edildi. Şişli’deki DİSK binası önünde toplanıp 1 Mayıs’ı kutlamak için Taksim’e yürümek isteyenlere polis saldırdı. Aralarında gazetecilerin de olduğu onlarca kişi yaralandı, 100’den fazla kişi gözaltına alındı. Polis Beşiktaş’ta ana arterlerde ve ara sokaklarda biber gazı, su ve plastik mermiyle yoğun bir şekilde saldırdı. 3’ü avukat 266 kişi gözaltına alındı ve yaklaşık 50 kişi yaralandı.
2015’te İstanbul’da yine yasak vardı. Taksim’e çıkmak isteyenlere gaz bombaları atıldı. Polis plastik mermiler ve TOMA’lar ile göstericilere saldırdı. Olaylarda 8 kişi yaralandı ve 360’a yakın kişi de gözaltına alındı. Ankara ve İzmir’deki kutlamalar olaysız geçerken, Trabzon’da HDP bayraklarının yakıldığı görüldü.
2016’da Taksim Meydanı yasağı sürerken kutlamalar DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla İstanbul Bakırköy’de yapıldı. ‘’1 Mayıs alanı Taksim’dir’’ diyen devrimci yapılar kortej halinde yürürken polis tarafından ablukaya alındı. Olaylar sırasında TOMA altında kalan 1 kişi yaşamını yitirirken, gözaltına alınan 230 kişiden 5’i tutuklandı, Adana, Antep ve Urfa’da ‘canlı bomba’ şüphesiyle kutlamalar iptal edildi. İzmir, Ankara ve Diyarbakır’da kitlesel kutlamaları yapıldı.
2017 ise biraz renkli ve farklı geçti..
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Türkiye'nin her köşesinde coşkuyla kutlandı. İstanbul'da, Taksim'deki Atatürk Anıtı ve Kazancı Yokuşu'nda anma yapan DİSK, KESK, TMMOB, TTB ile bileşenleri, kutlamaları Bakırköy Halk Pazarı'nda gerçekleştirdi. Bu sırada, Bakırköy’deki kutlamalar yerine Taksim’e çıkmak için yapılan yürüyüşler sonucu 165 kişi gözaltına alındı.
2018, Taksim yasağının devam ettiği yıl oldu. İşçiler başta İstanbul Maltepe olmak üzere farklı meydanlarda biraraya geldi. Yine çok sayıda gösterici gözaltına alındı.
Ankara, İzmir, Çanakkale, Samsun, Van ve Hakkari, Muğla, İzmit, Amasya, Antalya, Tekirdağ, Eskişehir, Sivas ve Tokat, Siirt, Batman, Bingöl ve Şırnak'ta da etkinliklerle kutlandı.
Bugün de, başta Gebze ve İzmit olmak üzere, ülkenin her yanında barışçıl zeminde kutlamalar yapılmalı. Polis saldırıları olmamalı ve gözaltı gibi uygulamalara meydan verilmemeli.
Bu söylemin ete kemiğe bürünmesi için sadece işçi sınıfı, tüm emekçiler ve devrimci örgütlere görev düşmüyor. Devlete ve onu temsil eden bürokratlar ile kolluk kuvvetlerine de önemli görevler düşüyor.
Haydi, şimdi daha fazla dayanışma zamanı. Yaşasın 1 Mayıs…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.