Hafta sonu sokakları turla, bir kafeye gir ve orada otur.

Bu süre içerisinde çayını kahveni yudumla.

Hava güzelse Eskihisar’a in yeşil alan bulabilirsen kıra, bayıra sere serpe uzan.

Hava bozuksa sinemaya git.

Eğer çalışıyorsan, işine kontsantre ol.

Günün nasıl geçtiğini akşamın nasıl olduğunu anlamazsın.

Yorgun argın eve dönünce şöyle bir Kemal Sunal veya İlyas Salman filmi iyi gelir.

Sakın sağına soluna bakma, gazete okuma, televizyondan bir süreliğine uzak dur.

Çakma tartışma programlarına sakın takılma.

Bir süreliğine böyle yaşamayı dene.

Sanırsın ki, memleket huzur içerisinde.

Anlatılanlara bakarsan istikrar sağlanmış bile!

Zannedersin ki, ne kavga var ne huzursuzluk herşey yoluna girmiş.

Bir de geriye dönüp memlekette ne olduğunu merak edersen hayal kırıklığına uğrarsın.

Hayatın gerçeği ile yüzleşirsin.

Gerçek hayatta sıradan bir güne bakalım;

Neydi en güncel haber, “Diyarbakır’ın bir semti olan Sur harebeye dönmüş”.

Bir başka haber kanalı “şu kadar PKK’lı terörist öldürüldü”.

İkinci flaş haber “HDP’li vekillerin dokunulmazlığı kapıda”.

Üçüncü haber “anayasa değişikliği ardından başkanlık sistemi tartışmaları masa devirdi”.

Bu kadar karamsarlık dolu haberlerden umut çıkmaz.

İşsizi, yoksulu, gelecekten umut kesen bir yığın insan görürsünüz.

Sokaklarda birbirini boğazlayan gencecik insanlar.

Kavga etmek için bahane yaratan gençler.

Siz siz olun bu gerilimli ortamda daha temkinli, daha dikkatli olmaya özen gösterin.

Zaten hayatın kendisi zor bir de kendimize yarattığımız kuyularda debelenmeyelim.

Devletin yandaş kanallarında hergün yapılan açıklamaları izliyorum.

Geleceğe yönelik umut verici hiç bir gelişme yok.

Varsa yoksa, birbirlerine laf yetiştiren siyasetçileri görürsünüz.