Hz. Mevlana ne güzel demiş;

"Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır "

Size bir kitapta okuduğum ve bakış açımı değiştiren bir hikâyeden bahsetmek istiyorum:

Zengin bir iş adamı, bir iş seyahati sırasında küçük bir kıyı kasabasına uğrar.

Limanda gezerken ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde tek başına oturan bir balıkçı gözüne takılır.

Merakla yanına gider ve :"Merhaba bütün bu balıkları yakalaman ne kadar zamanını aldı?” diye sorar.

Balıkçı hepsini üç saatte yakaladığını söyler.

Adam neden daha uzun kalıp daha fazla balık yakalamadığını sorar.

Balıkçı: ailesinin geçimini sağlamak için bu kadar balığın yeterli olduğunu söyler.

 İş adamı daha da meraklı bir şekilde: üç saatte işin bitiyorsa günün geri kalanı neler yaptığını sorar balıkçıya.

Sabah balıklarımı tuttuktan sonra çocuklarımla oynarım. Öğleden sonra eşimle oturur sohbet ederiz dinleniriz. Akşamları kitap okur sohbet ederiz. Gece geç vakitte yatarım. Gördüğünüz gibi gayet dolu ve meşgul bir hayatım var der balıkçı.

İş adamı: sana daha çok nasıl para kazanabileceğin konusunda yardımcı olabilirim der ve başlar anlatmaya.

Zamanının daha çok vaktini balık tutmaya ayırmalısın. Kendine daha büyük bir tekne almalısın. Gelirin arttıkça teknende büyümeli. Teknen büyüdükçe yanına yardımcılarda alabilirsin. Kasabadaki bütün restoranlara balık satabilirsin. Hatta civar kasabalara da satmaya başlarsın. Kısa surede balıkçı filosuna sahip olabilirsin. Hatta bir süre sonra kendine balıkçı fabrikası bile kurabilirsin.

Balıkçı adamı hiç kesmeden dinler.

İslerin büyümeye başladığında büyük bir şehre taşınır ve dünyaya açılırsın, kısa sürede çok zengin olursun der adam ve devam eder: sonrasından emekli olursun. Huzurlu bir emekli... İstediğin saatte uyursun. Çocuklarınla vakit geçirir sevdiklerinle baş başa olabileceğin güzel günlerin olur. İstersen bir balıkçı kasabasına yerleşir sadece zevk için balık tutarsın. Tatlı bir hayat sürersin.

 Mükemmel değil mi?

Kesinlikle mükemmel der balıkçı, bende zaten tam böyle yaşıyorum....

Aslında istediğimiz sadece huzur sağlık sevdiklerimizle güzel vakit geçirmek. Fakat maddi hırslara kapılıp birçok şeyi kaçırıyoruz. Daha çok çalışıp daha çok para kazanmak uğruna hayattan tat almayı unutuyoruz.

Sonra bir bakmışız artık vaktimiz var ama o zamanki hevesimiz yok ve sağlığımız el vermiyor.

O yüzden hiçbir şeyi ertelememek lazım, her şey zamanında güzel....

Çünkü gece olur gün eskir, aylar eskir, yıllar eskir.

Yolun yarısından sonra ise insan eskir.....

Hiç bir şeyi eskitmeden fırsatları değerlendirin hayattan lezzet alın

Sağlıcakla kalın