Bir döneme tanıklık yapmak güzel bir duygudur.

Yıl 1992 Gebze Jandarma Komutanlığı görevine yeni atanmış genç, idealist bir subay, ismi Hasan Afşar, rutbesi yüzbaşı.

İlk tanışıklığımız o zamanlar Jandarma bölük Komutanlığı bugün ki, tapu müdürlüğünün bulunduğu yerdi.

Bir haber için Jandarma Komutanlığına gitmiştim.

Haber almak şöyle dursun bir sürü zorlukla karşılaştım.

Kendi kendime söyleniyordum.

Hasan Afşar “ne oldu bir sıkıntın mı var” dedi.

Bende kendisine gazeteci olduğumu söyledim, bir haber konusunda bilgi alacaktım ancak suçlu muamelesi ile karşılaştım.

Bunun üzerine Hasan Afşar koluma girdi, “gel bir çay ikram edeyim sinirlerin yatışsın, daha sonra sohbet ederiz”dedi.

İlk tanışıklığımız Hasan Afşar ile böyle başladı.

Kapısı ve sofrası herkese açıktı.

İlerleyen yıllarda dostluğumuz abi kardeş boyutuna geldi.

Yıl 1994 Gebze’ye Belediye Başkanlık seçimleri yapıldı.

Merhum Ahmet Pembegüllü belediye başkanı seçildi.

Mazbatayı alır almaz, ilk icraatı 750 kişiyi işten çıkartmak oldu.

İşçilerde belediyenin önünde direniş çadırı kurdu.

Eyleme başladılar.

Aradan 20 güne yakın süre geçti, polisler sürekli olarak işten atılan işçilere gerilim yarattı.

Bunun üzerine dönemin Kocaeli Valisi Kemal Nehrazoğlu jandarma alay komutanına “belediyenin önünden polisi geri çekeceğiz güvenlik şeridini siz alacaksınız” talimatını verdi.

Bunun üzerine Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Hasan Afşar eylemci işçilere “arkadaşlar belediyenin içerisine giriş çıkışı engellemeden hakkınızı arayın, dedi.

“Biz sizin hakkınızı aramanıza engel olmayacağız”

İşçiler bu olumlu yaklaşım üzerine çadırlarını bugün ki İnönü Parkına naklettiler.

İlk yaptığı icraat bu oldu.

İkinci icraat ise Belediyenin önünde bulunan Atatürk büstünü askerlere yıkatarak pırıl pırıl yaptı.

Yıl 1995 Hasan Afşar emekli oldu, Gebze’ye yerleşti.

Güzel dostluklarımız oldu, iki oğlu bir kızı bulunmakta.

Damadı halen daha Albay rütbesiyle Jandarma Genel Komutanlığında görev yapmakta.

Çarşamba günü sabah erkenden Hasan Afşar’ın büyük oğlu Cemal bir mail attı bana; “abi Hasan paşayı kaybettik”

Hasan Afşar vicdanlı bir insandı, emeğiyle geçimini sağlayan sağlam bir Atatürkçüydü.

Onu her zaman öyle hatırlayacağım...!

Çünkü onunla bizim ailece hukukumuz vardı.

Güzel insan güle güle demekten başka söz bulamıyorum...

Cenazesinde çok sayıda emekli meslektaşı ve vatandaşlar vardı.

Hasan Paşa’nın selamı da alınırdı, sofrası da herkese açıktı...!