Yılın son günlerine yaklaştık.

Gündem bir hayli yoğunlaştı.

Dalgalar kıyılara acımasızca vuruyor.

30 Mart’taki yerel seçimler için hala önemli belirsizlikler var.

AKP, Büyükşehirde adayını belirleyeli 15 gün oldu.

CHP’de ise her gün yeni isimler telaffuz ediliyor.

Siyasi partilerde başkan adaylık tamamlandıktan sonra çıkacak sonuçlardan hoşnut olmayanlar olacak.

Beklentiler sadece aday adaylığı ile sınırlı değil.

Bu kez  meclis yarışı başlayacak.

Kendisini liste başına yerleştirmek isteyen hatırı sayılır parti büyükleri siyasetin kapısını zorluyor.

Ne demişler; demokrasinin olmadığı yerde hatırı sayılır insanlar her zaman öncelikli olur.

Liyakat böyle durumlarda pek aranmaz.

Gündemimiz yerel konular olunca, Salı günü İslamcı işadamı Halim Yazıcı, Suriyeli muhaliflere yapmış olduğu yardımları basına anlattı.

Toplantıya gitmediğim için haberi takip eden arkadaşımın sormuş olduğu sorulara tatmin edici cevaplar gelmedi.

Gebze’den gönderilen yardımlar bizzat nakdi veya malzeme olarak Suriye’ye kendileri tarafından teslim edilmiş, sınırda herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını, hatta ilgililerin kendilerine yardımcı olduğunu da dile getirdi.

Toplantıya katılan Suriyeli şahsın önce ismi açıklanmak istenmedi.

Daha sonra basın mensuplarının ısrarı üzerine isminin İzzet Müslümani olduğu söylendi.

Bu ismin de doğru olup olmadığı emniyet yetkililerinin bilgisi dahilinde.

Gebze Endülüs Kültür ve Yardımlaşma Derneği üzerinden yapılan yardımlar, Suriyeli muhaliflere bizzat kendileri tarafından ulaştığı ifade edildi.

Savaşın tarafı olunmaz.

Hele de Ortadoğu’daki emperyal güçler tarafından yürütülen kirli savaşın kazanan tarafı olmaz.

Bir dönem Irak’ta insanlar büyük acı çekti, halen bu acı devam ediyor.

Daha sonra Libya, 1000 gündür de Suriye halkı dünyanın dört bir yanına savrulmuş durumda.

Savaşın acı yüzü hepimizi derinden sarsmıştır.

Savaşın olmadığı bir dünyayı özlüyoruz!...