GÜNDEM BUHARLAŞMASI...!
Baş döndürücü gelişmeler pek çok konuyu sorgulamamızı örseledi.
Seçim takvimi işlemeye başladı.
Geçmişte yaşanan görüntüler tekrar sahneleniyor.
Hangi el, hangi eller sorusu yakıcılığını koruyor.
Avrupa’nın en büyük adliye sarayında güpe gündüz savcının odasına baskın yapılıyor.
Orada neler yaşandığı konusu henüz aydınlığa çıkartılmış değil.
Merhum savcı Mehmet Selim Kiraz’ın terör şehidi oluşu hepimizi derinden yaraladı.
Savcıya yönelik saldırı yargının üç ayağından biri olan avukatların saraylara (!) girişine sınırlama getirilmek isteniyor.
Ortada hem güvenlik hem de istihbarat zafiyeti olduğu kesin.
Bu gelişmeler avukatları da diğer yurttaşlar gibi hizaya koymanın gerekçesi yapmak büyük yanılgı olur.
Hiç unutmuyorum, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldüğünde İsveç halkı daha fazla özgürlük talebi için ayağa kalkmıştı.
Güvenlikçi politikalar ülkeleri daha fazla kaosa sürükler.
Seçim üzeri toplumu germek, karşıtlık yaratmak bu ülkenin yararına olmaz.
Orta Doğu coğrafyası büyük bir kaos yaşıyor.
Adeta bir karanlıklar çağı, siyasal vahşet döne-mini yaşıyoruz.
Henüz nedeni bile tam olarak saptanamamış elektrik sisteminin devre dışı kalması ve ülkenin “karanlığa” gömülmesi tartışılması gereken en büyük olayken adliye baskını karanlığa daha da katmerleştirdi...!
Ekonomi çıkmazda, sanayi üretimi düşüyor, işsiz sayısı hızla artıyor.
Şiddet çözüm olmadığı bilinmesine rağmen ısrarla şiddet üzerinden çözüm aranıyor.
Böyle günlerde kimin ne söylediğini değil ne yaptığına iyi bakmak lazım.
Daha çok öğreneceğimiz konu alacağımız yol var...
Ne demişler, sorun çözemeyenler zaman içerisinde sorunun parçası haline gelir....!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.