Birinci ağızlardan yapılan paylaşımlara bakılacak olursa; Gebzespor'un 5 te 5 yapmasını sindiremeyen, kaybetmesini isteyen ciddi bir grubun olduğu yönünde. İnanılmaz tehlikeli söylemler. Böyle bir yapı varsa, ya önüne geçip sorunu direk çözersin, yada bu konuyla ilgili tek bir yorum yapmazsın. Bu tehlikeyi çözemezsen sorunlar yumağının içinden çıkamazsın. Yöneticilik tam da bu tarz durumlarda devreye girmeli. Sosyal medyadan yöneticilik olmaz. Eylem yapacaksın, sorun varsa direk radikal kararlar alıp çözeceksin. Bu işler ertelemeyle olmaz.

Kim Gebzespor’un kötü gitmesini istiyorsa, bunun için hamleler yapıyorsa bunu en iyi Gebzespor yönetimi bilir. Çıkıp biri deşifre edip, toplumun önüne atıp, ibretlik bir hamle yapamadığı sürece, bu olaylar kısır döngü için de yıllarca devam eder durur.

İKİ AYRI ANALİZ YAPILMALI

Doğantepe maçı Gebzespor’un bitirici ayaklarının yetersiz olduğunu ispat eden bir maç oldu. Serkan Esen, Niko, Ercan Kuruçay ‘ siz bu değilsiniz, bu olamazsınız’ dedirtecek derecede etkisiz ve kötü oynamaya devam ettiler.

Gebzespor’un o mevkilerde oynayan oyuncularının geride kalan 6 haftada en az 10-12 gole direk katkı yapması gerekirdi. Niko ve Ercan’ın 1’er golü var. Serkan’ın golü yok. Forvet  Murat Aydın Gebzespor’un ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda forvet değil. Böyle başarı gelmez.  Gafurov kalitesine yakışmayacak gereksiz penaltıya sebebiyet verdi.

ALKIŞLAR DEFANSA

Defans hatasız oynuyor, skora da katkı yapıyorlar.

2-1 kazanılan Kartal Bulvar maçının golleri; sağ bek Sırat ve stoper Oğulcan’dan geldi. 1-0 kazanılan Nilüfer Erdemli maçının kritik golü sol bek Emre’den geldi.

3-1 kazanılan İnegöl Kurutuluş maçında beraberlik golü defans oyuncusu Yavuz’dan geldi. Toplanan 15 puanın yarısına katkıda bulunan defans hem görevini yapıyor hem de ekstra işler yapıyor. Hücum oyuncularından sadece görevlerini yapmalarını beklemek haksızlık olmaz sanırım. Bir parantez de 1997 doğumlu Yusuf Çolakoğlu’na açmak gerek her hafta üzerine koyuyor.  Çok kolay adam eksiltiyor, enerjisi oyun bilgisi üst düzey, forvet arkasında oynarsa Gebzespor daha kolay skor üretir.

DURAN TOP FACİASI

Doğantepe maçında rakip ceza sahasına 20 orta yapıldıysa 19’u da kaleciye gitti. Rakip kaleci herhalde idmanlarda bile bu kadar rahat toplar almıyordur. Kafaya bile kalkmaktan aciz futbolcular vardı. Kulübeden uyarı gelmemesi de ilginçti. Futbolda gollerin yüzde 50’si duran toplardan geliyor. Teknik kadro nasıl olurda bununla ilgili taktik çalışmaları yapmaz yada uygulatmaz anlamış değilim.  Doğantepe maçının kaybedilmesinde Teknik kadronun eksikliği başrol oynadı. Kaybedilmiş bir şey yok gibi söylemler var. 3 puan kaybettik, liderliği verdik, dengemiz bozuldu hem de kendi sahamızda, daha ne kaybedebilirdik. Beylerbeyi maçı bana göre final maçlarından biri olacak. Kazanırsak ayağa kalkar zirve mücadelemizi sürdürürüz. Kaybedersek demorlize oluruz. 90 dakika savaşıp, futbolun doğrularını yapıp kazanmalıyız. O gücümüz ve inancımız var.

EMEĞE SAYGI

Geçen yılki takım bu grupta önüne gelene 5 atardı yorumları yapılıyor, Gebzespor kolay takımları yendi gibi çok ucuz söylemler var. O takımın en iyi yaptığı iş para almaktı.O konuyla ilgili yazılacak söylenecek örneklerle anlatılacak çok şeyler var. Zamanı değil.  Bu Gebzespor takımı yüreğiyle oynayan, aldığı 3-5 kuruşun hakkını son damlasına kadar veren futbolculardan kurulu. İzleyenler gurur da duyuyor. En büyük fark odur. Gebzespor yıllardır ilk puan kaybında kriz, ikinci kayıpta kaos yaşar ve bu süreci yönetimler doğru bir şekilde yönetemeyerek başarısız olmuştur. Şimdi yönetim çok önemli bir sınav verecek. Bakalım bu sınavı geçebilecek mi?

KRİTİK DÖNEMEÇ

Bu süreç çok iyi yönetilmezse Gebzespor'un olası Beylerbeyi kaybı yıkımın şiddetini önlenemeyecek şekilde arttırır. Sonra parmaklarımızla her zaman yaptığımız hesaplara başlarız. İkinci yarıda içerde Maltepe’yle, Beylerbeyi ile oynayacağımızı söyler, her birine 3 puan yazıp kendimizi grup şampiyonu ilan ederiz. Gebzespor içerde final maçlarını kaldıramıyor.

Biri çıkar takımın başarılı gidişatını içine sindiremez. Küçük olsun bizim olsun diyerek operasyonu başlatıp kaleyi içerden yıkar. Hakemin kafasına bir cisim atar, isabet etmezse kendisini aşağıya atıp Gebzespor’un fişini çeker. Yıllardır yazarım bu yapıyı yok edecek biri çıkarsa Gebzespor üst liglere doğru hızla ilerler.

GÖRMEDİM DUYMADIM BİLMİYORUM

Türkiye’nin her yerinde yalakalık yapanlar, işini doğru yapan, dürüst insanların hep önünde. Şevkimizi, heyecan ve enerjimizi böyle adaletsizlikler kırıyor. Yoksa yolu doğru olanın arkasından gözümüzü kırpmadan yürürüz.

Yönetimler Gebzespor gibi bir camiayı yönetiyorsa, yalakaları, çıkarcıları değil, doğru ve güçlü insanları yanına alabilmeyi bilmeli. Bunları analiz etmeli. Kimden fayda, kimden zarar gelebileceğini görmeli. Buna göre icraat yapmalı. Doğru insanları sadece işinin düştüğü zamanlarda hatırlamak haksızlıktır. Bu gemi o kadar fırtınalı engellerden geçiyor ki limana varması için, yüzüne gülüp arkandan vuranlara değil, yürekli insanlara ihtiyacı var. O insanları belirleyecek olan kaptan ve ekibidir.

Gebzespor'la ilgili olaylara herkes yüzeysel bakıyor. Görmedim, duymadım, bilmiyorum rolleri oynuyor. Fakat söz konusu çıkar olunca herkes en önde, biz en arkadayız. Yıllardır biz yazılmayanları yazdık. Doğruya doğru yanlışa yanlış dedik, kulübün haklarını her yerde savunduk ama görüyoruz ki hiçbir değeri yok. Yazsak yine değeri olmayacak.Pasiflerle, iki satır yazmaya çekinenlerle aynı kefeye koyuluyoruz.

Saygı, övgüde bir yere kadar. Altı üstü bir maç kaybettik, Gebzespor şampiyon olacak, harikasınız falan yazıp mavi boncuk dağıtanların safına geçmek mi gerek! İnsanlar doğru insanların değerini bilene  kadar; Bende bundan sonra görmedim, duymadım, bilmiyorum...Yaşasın meydanda istediği gibi at koşturanlar, kendi çıkarlarını her şeyin önünde görenler Saygılarımla