GERİLİM ARTTIKÇA...
Yaşananların pek çoğundan insanların haberi bile yok.
Çünkü bu ülkede olup biteni gerçek bir şekilde söylemenin ve yazmanın ağır bedeli var.
Durduk yerde silahlar ateşlendi, “kardeşlik” söylemleri unutuldu.
Yeniden eski günlere dönmenin alt yapısı örülüyor.
Bir kez daha gördük ki, bu kirli oyunu bitirenler yeni bir oyuna ihtiyaç duydu.
Oysa memlekette işler iyi gitmediği gün gibi ortada.
Bizim bilmediklerimiz , bildiklerimizden kat be kat fazla...
Kim ne söylerse söylesin ekonomi de işler iyi gitmiyor.
Esnaf, zanatkar, memur , emekli, işçi yaşananlardan hoşnutsuz.
Bıçak sırtında yürüyen bir ekonomiden söz ediyorum.
Herkes günü kurtarmanın peşinde.
Toplum ilişkileri pamuk ipliğine bağlı.
Durum böyle olunca cambaza bak orta oyunu sergileniyor.
Pazar günü Ağrı’da ki çatışmanın haberlerini dikkatli izledim.
Konuşması gerekenler susmuş, bir anda eski bir bakan açıklamalar da bulunuyor.
Nereye savrulduğumuz konusu herkesin yüreğini ağzına getirmek üzere.
İktidara yakın gazete sütunlarında geleceğe yönelik kehanette bulunanlar iş başında...
İktidarı eleştiren insan sayısı azalıyor!
En risksiz eleştiri muhalefete yönelik olanıdır.
Çünkü, muhalefeti eleştirmenin sıkıntısı olmadığı gibi getirisi olduğu gün gibi ortada...!
Benim için önemli olan yaşanan sıkıntı ve sorunların üzerine gidebilmek ve parmak basabilmektir.
Bunların başında işsizlik, yoksulluk, geleceğe olan umutların azalması gelmekte.
İnsanları korkutarak bir yere ulaşmak mümkün değil.
Geçmişte bunları fazlasıyla yaşadık.
Korku ikliminde barış ve özgürlük yeşermez!
Yaşanan belirsizlik geleceğe yönelik umutları azaltır.
Bu yüzden kendi sorunlarımızı konuşamazsak gelecekte büyük sıkıntı yaşarız...
Bu yüzden barış ve kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.