İnsanı diğer canlılardan ayıran aklıdır.

Düşünmeyen canlılar yalnız “bu günü” yaşar; geçmişi ve geleceği hesaba katmaz.

Akılcılığı yok sayan dogmatizm ortaçağ yaşam biçimini “şimdi” de yaşamaya zorlar.

Tek boyutlu zaman içinde yaşam insanı tarihsel varlık olmaktan çıkartır.

Buna toplumsal yaşamda “sürüleşme” adı verilir.

Avrupalıların şu sözünü çok beğenirim “sürü içerisinde gidersen sürüye benzersin”.

Bu köşe yazısı sürüleşmeye göre değil.

Unutmayınız ki bir akıllının dostluğu tüm cahillerin, düzenbazların yakınlığından iyidir.

Okulların eğitime başlamasına kısa bir zaman kaldı.

Okul müdürlerinin akıbeti belirsizliğini koruyor.

Yeni kayıt olan öğrencilerin durumu ise tam bir muamma.

2014 M.E.B. TEOG yerleştirme sonuçları çok sayıda öğrenciyi istemediği okula yönlendirdi.

Kendini bir başka ilçedeki okulda kayıtlı gören öğrenci şaşkınlık yaşadı.

Gebze’de oturan veli ve öğrenci Kandıra’da kendini kayıtlı görünce öfkelendi.

Veliler karşılaştıkları bu durumu anlamaya çalışıyor.

Böyle bir eğitim sistemini dünyanın hiç bir yerinde göremezsiniz.

Zorla İmam Hatip’e kayıt ettirilen öğrenci velileri tepkili.

Bir ilçeden başka bir ilçeye gönderilen öğrenci velisi durumu düzeltmek için ya hatırı sayılır birilerini bulmak zorunda ya da ailesinden uzakta okula gidip gelmek zorunda.

Milli Eğitim yetkilileri sanırım çıkıp bir şeyler söyleyecek.

Bu kadar yetişmiş eğitimciyi bir anda bir yerden başka bir yere savurursan olacaklar bununla da sınırlı kalmaz.

Ben yaptım oldu demekle bu işin üzeri kapatılamaz.