Darıca Gençler Birliği, mücadele ettiği 3’üncü ligde tüm Türkiye’ye ‘parayla nasıl rezil olunur’ onu gösteriyor.

Kulübün bu sene başkanlığına gelen işadamı Abdullah Örs, iş dünyasında büyük atılımlar gerçekleştirse de, aynı felsefenin spor dünyasında olmayacağını bugünlerde öğrenmiş olmalı.

Marketler zincirine bir de alışveriş merkezi ekleyen Abdullah bey, iş dünyasındaki alım-satım başarısını ne yazık ki futbolda beceremedi!

Futbolcunun en pahalısını almakla, bir futbolcuya 200-250 bin lira vererek 3’üncü ligdeki savurganlık rekorunu kırmakla bu işler olmuyor.

4 milyon lira transfer harcamasını değil 3’üncü ligdeki takımlar, üst ligdeki takımlar bile yapamıyor.

Ama transfer için bu kadar para harcanırken, kulübün altyapısındaki hocalara 2 bin liralık maaşını vermezseniz, onları motive etmezseniz, altyapıyı hiçe sayarsanız harcadığınız milyonlar da çimlere gömülür böyle!

Darıca Gençler Birliği’nin 9 maçta sadece 3 galibiyeti ve 1 beraberliği var. Maçların çoğundan yenilgi ile ayrılmış.

Ligin liderinden tam 13 puan geride.

Kendi sahasındaki 4 maçın bile 1 tanesini kazanabilmiş.

…

Geçtiğimiz sezon kulübün başındaki bir başka işadamı Özcan Dal ise daha doğru bir felsefe ve yaklaşımla bu takımı play-off oynattırmıştı.

Aşırı sayıda ve pahalı transferlerden kaçınan, altyapıya önem vermeyi tercih eden ve kulübün en alttaki malzemecisiyle bile alçakgönüllü kişiliğiyle arkadaş olan Özcan Dal’ın elinde sihirli değnek mi vardı? Tabi ki hayır!

Ama en başta dediğim gibi, futbol oyunu bir yönüyle ticaret hayatının malzemesi olsa da, transferin dışındaki yönü asla ticarete benzemez.

AVM kadrosunu yönetmeye benzemez. Kadroyu değiştirseniz bile iş işten geçer.

Geçen sene Darıca Gençler Birliği’ni Play-off maçında yenen Çorum’un başındaki hocayı transfer eden Darıca, geçtiğimiz günlerde bu hocayla yollarını ayırdı.

Şimdi gelecek hoca da elindeki kadroyla, başarılı olmaya çalışacak. Ne kadar başarılı olacağını ise sezon sonunda göreceğiz.