Fakirin Tenceresi
Takım elbiseleri giyildi. Gözlükler takıldı. Janti arabalara binildi. Müzikler son ses açıldı. Mahalle mahalle turlar atıldı. Yemekler en güzel mekanlarda sınırsızca yendi. Çok çalışılmalıydı, çünkü herkes üzerine düşen payı alacaktı.
Bu seçim memleket meselesiydi kazanılmazsa ülke elde gidecekti.
Çalışmalar Başladı...
Esnaflar ziyaret edildi, 3-5 süslü cümleyle hayırlı işler dilendi.
Esnaf yermiydi...
Mahallenin sözü geçen kıymetli büyükleriyle hasbihal edildi.
Face'de paylaşıldı.
1-2 ihtiyaç sahibi, yatalık hastalar ziyaret edilerek azla yetinmeye muhtaç kalan insanların gönüllerinde hoş bir seda bırakıldı.
Vicdanlardaki yaralar hala pansuman edilmedi.
Mahalle teşkilatlarının yaptığı tüm aktiviteler sosyal medyada görsellerle boy boy paylaşıladı.
Ziyaret yarışları şovlara dönüştürülürek yapıldı. En çok ziyaret eden ödül alacakmış gibi koşturdu.
Semtin sözde marka değeri kulüpler ve su almaya gücü kalmayan Amatör spor kulüplerin idmanları ziyaret edildi sorunlar dinlendi. Destek sözleri verildi. Olay yerinden ayrılınca 'kerizler nasıl da yedi' denildi.
Feleğin çemberinden geçenler yermiydi?
Sivil Toplum örgütlerinden birer temsilci kadrolara alındı.
Caminin kenarından geçmeyenler vakit namazlarına başladı. Seçimler bitinci namaz unutuldu.
Profillere Reisin resimleri konuldu. En büyük reisçi olundu.
Semt onlardan sorulurdu.
Kapalı kapılar arkasında devletin malı deniz yemeyen kerizde denildi!
Peki ne oldu?
Seçimlerin üzerinden 1 yıl geçti.
Ülke tarihinin en büyük virüs felakatiyle karşı karşıya kaldı.
Siyasi kanallar aracılığı ile ortam yapan üzerine düşen payı fazlasıyla alan, büyük paralar ve iş kazananlar sessizliğe büründü.
Şimdi oy istedikleri garibanların yanından geçerken ara sokakta havaları 1500 hızları 150...
Parti kanallarıyla milyonlar kazanıp, tır dolusu erzak dağıtacak gücü olanlar vicdanlarını 200-300 TL bağışla rahatlatmasın.
Kimse kimseyi arayıp sormuyor, topluma verdikleri tek destek; sosyal medyada ' hayat eve sığar' paylaşımı...
Seçim öncesinde; Sivil toplum örgütlerini, Amatör kulüpleri, mahalleleri, esnafları ziyarek edip oy isteyenler, kendilerini semtlerin sahibi olarak görenleri sahalarda göremiyoruz.
Belediyeler, teşkilatlar; bugünlerde sahalarda olmazsanız, mahalleri gezip fakirin mutfağındaki tencereleri kaynatmazsanız, halini hatrını sormazsanız. Bir sonraki seçimde namaza başlayıp eskileri de kaza yapsanız, öbür dünyayı kurtaramazsınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.